Bu evrenin bizi uyardığı en önemli şeylerden birisi bence insanların duygusal bağlarını kaybetmeleri. Bir insan duygusallığını yitiriyorsa, hayatta kalmaya çalışan bir hayvandan başka herhangi bir şeye benzeyemez. Her ne kadar bizi biz yapan zekamız olsa da, o zekayı işlevsel kılan duygularımızdır.
Evrenin benim açımdan ikinci en göze çarpan uyarısı kitabın sonlarında geçen bir konuşmada mevcuttu. Toplumu ayrıştıran şeyler okumanın yasak olduğunu anlıyorduk.
Kitapta belki okuduğum dönemden kaynaklı uykuda öğrenme kurgusuna çok şaşırmadım. Bu durum, insanların bireysel özgürlüklerinin kaybına yol açarken, toplumun istikrarını ve verimliliğini sağlamak amacıyla tasarlanmış.
Son olarak da kitabın ütopya içindeki distopyayı barındırıyor olması gerçekten güzel bir detay. Herkes çok. Kendilerini kötü hissettikleri anda soma kullanıyorlar veya boş kaldıkları anda soma kullanıyorlar ve bir anda kendi istedikleri başka bir evrene uçuyorlar.