Sultan II. Abdülhamid'in kızının gözünden bir Osmanlı devri anlatılmaktadır. Siyasete dozunda vurgu yapan, geneli Abdülhamid'in siyaset dışı yaşamını anlatan bir hatırattır. Zaten haremin siyasete karışmadığı aşikar, bu nedenle bunu doğal karşılamak gerek.
Kitabı okuduğunuzda o devre gitmemeniz elde değil. Saraydaki nizam ve intizam, Abdülhamid'e gösterilen saygı, hatta ve hatta kahve sunumunda ki hassasiyet dahi kesinlikle muazzamdı. Sanılanın aksine bir "Muhteşem Yüzyıl" okumadım.Kadınlar gayet edepli, belli bir yaşa erinceye kadar da açıklar. Daha sonra tesettürlerini yaşmak ve ferace ile tamamlıyorlar. Saray içinde de bir o kadar güzel elbise ve mücevheratlardan da geri kalmıyorlar.
Kitap da böyle güzel anıların yanında tabi ki Abdülhamid'in çektikleri de yer alıyor. Öyle yandı ki içim.. Tahtta kaldığı müddetçe tek bir vatan toprağını dahi vermeyen, tahttan "indirildiği" vakit 9 yılda bir karış toprağa muhtaç hale gelinmesi.. daha ne denilebilir ki ?