Kitap; uzun yıllar öğretmen olarak çalışmış bir eğitimcinin - kendisi Washington’da yılın öğretmeni de seçilmiştir -okul eğitimine yapmış olduğu derin bir eleştirisidir. Yazar eğitimin aksine okul eğitiminin Prusya modeli olduğunu, kapitalizmin ihtiyaç duyduğu sorgulamayan, üretmeyen, tüketen bir nesil yetiştirmek için uygulamaya konulduğunu iddia etmektedir. Yazar bu iddiasını çoğunlukla okul eğitimi almayan ancak sosyal hayatta başarılı olmuş uç örneklerden bahsederek desteklemektedir. Eleştirel bir bakış açısı elde edebilmek için okunmasını tavsiye edebilirim. Ancak ; kültürün ve sosyal alışkanlıkların eğitim olgusu içindeki önemini gözardı edilmesi kitaba getirilebilecek en büyük tenkitlerden birisi olarak görüyorum. Yazarın iddiaları bireyselliğin ön planda olduğu Amerika Birleşik Devleti için kabul edilebilir olsada, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede okul eğitiminin merkezileşmemesi, kamu gücüyle kontrol edilmemesi telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.