Doğal seyrinde ve akağında akmakta olan ırmağın akış yönü ve akağı değiştiğinde doğa ne kadar zarar görecekse ve ırmak da ne kadar hırçın ve sevimsiz olacaksa, bir insanın yaşaması gerektiği gibi değil de zoraki ve fıtrata mugayir bir şekilde yaşaması ve böyle bir hayatı yaşamaya zorlanması da bir o kadar sevimsiz, sıkıcı, yararsız ve korkunçtur. İnsan kendi yolunda gürül gürül akan bir ırmak gibi narin narin ve özgürce akmalıdır. Başlarda coşkunca akan ırmağın yolunu bulması gibi çocukluğun engin ve zengin vadilerinde koşturan ve coşan Hanslar, çocuklar, da bahşedilen aklın gereğini yapıp kendi hayat yolunu bulacaklardır; yeter ki biz büyükler ve bilenler(!) önlerine setler, engeller çıkarmayalım. Çıkardığımızda neler olur? ''Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım.'' der ve ''bendini'' yıkar, gider. Sadece kendisi değil, bizi de kendisiyle götürür. Hesse'yi Hesse yapan aman aman bir kitap değildir, ancak konunun önemi açısından ve satır aralarında eğitimi, anne babayı ve öğretmenleri eleştirmesi bakımından okunmayı hak ediyor. Hem Hesse'nin evrenine de giriş kapısından girmeyi de sağladığından önemli addediyorum kitabı. Ama Hans...