‘’Bütün, karmaşık insan ruhu İnsanı gerçekten ne gördüğünü anlamasına izin vermeyecek şekilde gelişmiştir.’’
Olga Tokarzcuk, Man Booker ve Nike ödüllerinin ardından geçtiğimiz senelerde Nobel'i de kucaklayarak daha geniş çevrelerin ilgisini, merakını kazanan bir isim. Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde ise dilimize kazandırılan üçüncü romanı. Roman gerçek ile gerçekdışı arasında devinim halinde olan ve insan olmanın doğasına, ötekine karşı acımasızlığa, sınırlara ve varoluşa dair çevreci, politik ve poetik bir roman. Kitap şu soruyor : Eğer hayvanlar, kendilerini avlayan insanlardan intikam alsaydı ne olurdu? Ve cevabını anlatının karanlık bir melankoliye sahip hem toplumsal hem de sosyal anlamda dışlanmış baş kahramanı Janina'nın yolculuğu üzerinden vermeye çalışıyor. Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde, ilk sayfasından polisiye bir roman izlenimi uyandıran; ancak ilerledikçe derinleşen, adeta insan ruhunu ameliyat masasına yatıran bir roman.