Emile Zola'nın kaleminden ölümü anlatan beş kısa hikaye de dönemin toplumsal yaşamında yer alan aristokrat, burjuva, esnaf, işçi ve köylü sınıflarına mensup kişilerin ölüm hikayesi anlatılmış.
Hikayelerdeki ortak tek duygu olan ölüm, bütün gerçekliğiyle gözler önüne serilmiş.
Cenaze sonrası insanların hayatlarına kaldıkları yerden hemen aynı hızda hiçbir şey olmamışcasına devam etmesine güzel bir eleştiri olmuş.Zola'nın sevilmeyen bir yazar olmasının temelinde de gerçekleri bütün çıplaklığıyla dışa vurması yatıyor sanırım.
Okurken yer yer hikayelerde Zola'nın hayatından kesitler görmek mümküm.Okuduğunuz her hikaye de karşınıza ölümle yüzleşemeyen bambaşka hayatlar çıkıyor.
Bu hayatlar üzerinde düşünerek ölümü anlamlandırmak, ölüme mana yüklemek ise tamamen okuyucunun düşünce dünyasına kalmış..