Yazar, 1930'ların panoramasını bu dönemin ezilenleri, köylüleri, suçluları, fakirleri üzerinden çok çapıcı şekilde anlatmış. Hemen hemen her hikayede içinizden bir parça kopuyor, bazen haykırmak bazen de isyan etmek istiyorsunuz. Bazen de alabildiğine şaşırıyorsunuz. Yokluğun, zulmün, haksızlığın, menfaatperestliğin böylesine canlı ve içten şekilde anlatıldığı hikayeler insanı çarpıyor.
Sabahattin Ali, insanın ay misali hep sakladığı o karanlık yüzüne çok çarpıcı şekilde ışık tutuyor. Hem dönemi merak edenlerin hem de Sabahattin Ali hayranlarının -diğer eserleriyle birlikte- kesinlikle okumaları gereken bir eser.