Polisiye hem de soluk soluğa olanlardan. Ama bu polisiye hikayenin yanında öyle bir mitolojik öykü, geri planında yazarın işlediği, mesajlar verdiği, hatırlattığı öyle konular var ki mutlaka okunmalı araştırılmalı. Hemen kısaca mitolojik öyküden bahsedeyim. Zeus'un ağzından mitolojinin başlangıcından Zeus Altarı'nın üzerindeki kabartmalara da konu olan Tanrılarla Devlerin savaşına kadar bütün hikayeyi dinliyoruz. Ölüler ülkesi anlatılmış, Kayıkçı Kharon'dan tutun Athena'nın Poseidon ile mücadelelerine, Zeus'un kaçamaklarına Herakles'in (Herkül yani) oniki görevine, Tanrılarla Devlerin savaşına kadar pek çok mit var. Kitabın yine oniki bölüm olması da ayrı bir güzellik katmış.(Olympos'ta ki tanrı sayısı on ikidir). Ama bence asıl olay tüm kitabın merkezinde olan Zeus Altarı konusu. Bizim zamanında kıymetini bilemediğimiz eserleri gözümüze soka soka sergiliyorlar. Zeus Altarı konusunu ve hikayesini de gündemde tutacağı için ayrıca teşekkür ediyorum Ahmet Ümit'e.