Puslu Kıtalar Atlası Hakkındaki Yorumlar

St.Brick 11.10.2004
fantastik turk romanı olur mu? olmaz demeden evvel bu kitabı muhakkak okuyun. Hanı bır solukda okudum dediiğiniz kitaplar olur ya, işte bu tabir tam bu kitaba göre. Fantastik felsefenın en guzel yansıtılmış hali ile osmanlı ortamını ve bu ortamda gecen karakterlerin yasantısını soluk almadan okuyacaksınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Abdulvahap Zor 06.10.2004
"insanlar uykudadır,ölünce uyanırlar" der peygamber(s.a.v).
yazar,
hayal ile gerçeğin aslında hiç uzak olmadığını,
küçük bir olay karşısında zihin dünyamızda ki durum, yorumlayış, farklı dünyaya kanat çırpmamız....
bu girift durumdan değilmidir sizce ?
Tarih,edebiyat ve de mistisizmin tadlarını alabileceğiniz bir kitap.
amak-ı hayale de benzettiğim bu kitap zihnimde tad bırakan eserler arasında...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
irome 05.08.2004
Kitabın ilk birkaç cümlesini okuduğumda 'Eyvah' dedim, 'Osmanlıyı anlatmak için Osmanlıca yazılmasına ne gerek var' Ama kitap boyunca sıkıntım da bu birkaç cümleyle sınırlı kaldı. Yazarın çok rahat bir anlatım tarzı var. Öyle ki birkaç espriyle bile bir karakter oluşturabiliyor. Kitabın bu tarzda başlaması da bence İhsan Oktay Anar'ın okuyucuya yaptığı bir şaka.
Kitabın atmosferi için Osmanlı dönemindeki günlük yaşantıyı seçmesi çok hoşuma gitti. Tarih derslerinde her zaman eksikliğini duyduğum öğretilen dönemin kültürüne hemen hiç değinilmemesiydi. Ama belki Osmanlı hakkında anlatıkları da bir düştü, araştırmak lazım:)
Yazar ana temayı kitabın bütününe çok ustaca yaymış ve desteklemiş. Oldukça eğlenceli, düşündürücü bir kitap.
Dünyanın bir masal, gerçeğin bir düş olduğu fikrini her insanın kendi gerçeği olduğu ve bu farklı gerçekliklerle her insanın ayrı bir dünyası olduğu fikriyle bağdaştırdım. Evet yaşam bir düştür, her birimizin ayrı ayrı düşlediği. Tek gerçek denilen şeyse en büyük düştür:)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
NeşeT 24.05.2004
Baştan sona birçok kişiye "garip" gelcek bir kitap. Birazcık Sofi'nin Dünyası'nı andırıyor ama ondaki gibi bir çok okuyucuya sıkıcı gelen o uzun felsefi açıklamalar yok. Okunası bir kitap. Düşünce yapınızı zenginleştirecektir...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
sinekvalesi 13.05.2004
İhsan Oktay Anar, aslında bir felsefe doçenti. Felsefe alanındaki bilgisini, konunun içinde o kadar ustaca eritmiş ki, okuduğunuz her sayfada felsefi öğeleri fark ettikçe, kitap daha da zevkli hale geliyor. Kitabın konu aldığı olaylar, Osmanlı İmparatorluğu’nun varolduğu zamanlarda geçiyor. Babasının kendisi için yazdığı hayati yaşayan bir gencin hikayesi etrafında, biraz tarih, biraz felsefe ve biraz mistisizm. Roman kurgusu üzerine uzman değilim ama bence bu romanın kurgusu çok iyi örülmüş. Aralara çok iyi yerleştirilmiş mistik hikayeler, ve olaylar - zamanlar arası geçişler yapılmış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Yeterli promosyon çalışması yapılmaması dolayısiyle arkadaşlardan görüp okumakta olduğumuz bir yazar.Kitap fevkalade güzel.Alibaz ı ağaç tepesinde, Bünyamini hayallerde yaşatan Uzun İhsan Efendi.İhsan Oktay Anar kahramanlarına karşı kadirşinaslık gösterip onları öldürmeyip hayallerin derinliklerine sokuyor.Sürükleyici bir kitap Kitabül Hiyel den daha sürükleyici.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
muammerkabacam 06.11.2003
İlk romanında bu denli başarılı olmak her yazarın harcı değil. Gerçi Osmanlı dönemini anlatmak için illa Osmanlıca sözcükler kullanmaya da gerek yok. Kitaptaki bazı sözcükler günümüzde hiç kullanılmıyor bile. Yine de okumanızı tavsiye ederim. Zira yazar, konusu bakımından zaten ilginç olan hikayeye, okuyucuyu yormayan felsefi bir derinlik ve özellikle geçmişe dönüşle ilgili bölümlerde ilgi çekici bilim-kurgu öğeleri yerleştirmiş. Ayrıca mercan dede lakaplı neyzen-dj karışımı müzisyenin, adını bu kitaptaki karakterden aldığını da hatırlatalım.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
didiş 23.09.2003
ben tarihi kitapları okumaktan pek hoşlanmam aslında. İhsan Oktay Anar ile karşılaşmam tesadüf oldu hatta ilk sayfalara şöyle bir göz attığımda kitaptan fazla hoşlanmamış ve yanlış bir karar verdiğimi sanmıştım 1999 yılında. Ama daha sonra okumaya başladığımda elimden bırakamadım ama bir yandan da bitsin istemedim. İhsan Oktay Anar bugüne kadar gördüğüm en başarılı yazarlardan biri. Engin bir tarih ve edebiyat bilgisinin olduğu kesin. Tek eksiği hala yeni bir kitap çıkarmaması 4 seneden beri her kitapçıya gittiğimde ümit içerisinde soruyorum ama ne yazıkki beni mutlu edecek haberi hala alamadım....
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
gok36 05.09.2003
Orhan Pamuk efsanesine fark atacak bir yazar var karşımızda; ancak ne hikmetse aynı başarıyı yakalayamadı. Arkasında yeterli basın desteği olmaması belki de kendisini çok ön plana çıkarmaya çalışmaması bunun sebebi olabilir. Kitaba gelince tarihi bir atmosferde geçen derin bir felsefi tema işleniyor. Acaba sadece düşündüğümüz için mi varız. Dünya bir hayal midir sorusunu soran, aynı zamanda heyacenlı bir olaylar silsilesini içeren güzel bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (6)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
12345678911 02.09.2003
İhsan Oktay Anar çok kitap yazmalı..daha çok yazmalı..bu kadar bilgi bu kadar iyi, bu kadar sağlam yazılsın olacak iş değil..son birkaç yılda hiçbir kitabı bu kadar keyif alarak okumamıştım..eline ve bilgine ve uslubune sağlık İhsan Oktay Anar..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (8)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
canazor 11.08.2003
Hayalgücü, kurgu, üslup... Herşeyiyle övgüye layık bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
fst2000 20.10.2002
ilk defa bir Türk yazarın bu denli farklı bir romanına rastladım.hikayeye birçok noktadan başlayıp sonunda yollarını bir yerde buluşturması oldukça ilginç bir yöntem.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Faruk Balli 02.05.2001
Kitabı sınav için almıştım ama okukan o kadar haz aldım ki.elime bir kez almam yetti.
1600 lerde Osmanli devrinde geçen olaylardan bahsebiyor. Orhan Pamuk'un Sessiz Ev romanıyla paralelelikler var kanımca..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla