Elinize bir Kristin Hannah kitabı almışsanız koltuğa rahatça oturun ve tüm dikkatinizi ona verin.O size herşeyin en iyisini sunabilen nadir yazarlardan.
Aynı yazarın okuduğum 4. kitabı oluyor.İlk üç kitap arasında favorim Ateşböceği Yolu iken şimdi sorsanız kararsız kalırım.Gece Yolu sadece 1 gün sürdü.En çokta bittiğinde üzülüyorsunuz.Devam etseydi ne olurdu?
Lexi ve Mia'nın dostluklarıyla içiniz ısınırken onların çekingen,bir adım geriden gelen hayatları bazen size tanıdık geliyor.Jude ve annelik duyguları yaşanmış,yaşanmamış hayatlar arasında gelip giderken keşkelerin değerini birkez daha anlıyor insan.Kitabı okurken Jude-Zach-Mia ve Lexi için birkez de siz keşke diyeceksiniz.
Keşkeler,sorumluluklar,yalanlar gencecik hayatların yönünü değiştirirken saatte sayfa hızınız 100 olabilir.Kristin en iyi kitabını yazmış.Akıcılığın doruğunda şahane bir kitap olmuş.İlk sayfalarından insanı içine çeken nadir romanlar vardır Gece Yolu onlardan biri olmuş.
Ben elime ilk aldığımda içinde kayboldum.Farradayların bir anda savrulan hayatlarında bende savruldum.
Zach'in aşkı ise kadınların kalbini ısıtacak ve yılın en samimi aşkı seçilecek cinsten.
Son olarak,
Kristin okuyucuları bilir ki bu hatun en az bir kez o kitabında sizin gözlerinizin dolmasını sağlar.
Ve teşekkürler Kristin yine yapacağını yaptın. :)
İlk defa bir Hannah kitabı okuyacaksanız bu kitap ile başlayın derim.Cümleler ancak bu kadar hızla birbirini kovalayabilir.