Kıyamet Kadınları/İslamcı ve Modern Kadının Yozlaşması Hakkındaki Yorumlar

Kapitalist düzenin kadını nasıl erkeklere özendirdiği erkekleştirdiği kadını nasıl metalaştırdığı konusunda kendi yaşadıklarından derlediği bir eser kitabın geneline katılıyorum katılmadığım yerlerde var ama genelde doğru tespitler okunmaya değer

Feminizmi farklı açılardann ele almış bir kitap. Dnyadan örnekler vermesi de okunur kılmş ama çok da keyif almasınız eğer feminizle ilgilenmiyorsanı.

her zaman kullandığımız ama nerden geldiğini bilmediğimiz deyimlerin kaynaklarını anlatan ve iskender palanın uslubuyla ayrı bir güzelleşen kitap. bir kitaplıkta mutlaka olması gerekir.

Gültekin Avcı'nın kendi cinsiyet egosunu kustuğu bir kitap.. 2 sayfasını okuyabildim sadece ve balkonumdan çöpe fırlattım. Demokrasi sevdasındaki nice İslamcı geçinen kadın yazarların çizgileri ve sergiledikleri konusunda yazdıklarına hak vermişsem de üslub olarak yaftalayıcı ve aşağılayıcı bir tutum takınan Avcı çözüm getirmek yerine sadece kalemiyle yaralamayı tercih etmiş.Var olan yaralar az imiş gibi.. Eğer kendi kimliğini İslam'a nispet ediyorsa Avcı, bilmeli ki Müslüman, çeşitli alıntıları egosu istikametinde kullanıp, zevkten dört köşe olan bir muzaffer edasıyla kadın cinsiyetini aşağılayarak dahası çirkin genellemelerde bulunarak iğrençleşmez. Olayı cinsiyetçiliğe ve erkek hammaddesinin üstünlüğüne indirgemek basit bir Şeytanlıktır. Hammaddesiyle övünmek İblis'e mahsustur çünkü. Bugün insanı saptıran, yoldan çıkaran nice -izm akımı ve filozof, siyasi, edebiyatçı v.s var. Bunların çoğunluğunu da erkekler oluşturuyor. Kadını metalaştıran tüm görüşler istisnasız erkek zihninden çıkmadır. Olayların kökenine inmek yerine kadınları ötekileştirmek, kimlik sahibi bir yazarın yapacağı bir şey olamaz. Biz de düz bir mantıkla cinsiyetçilik yapacaksak şayet, tüm beşeri sistemlerin insanı saptıran erkek görüş sahiplerini yerden yere vuralım ya da onlar üzerine erkeklerin tümüne bir genelleme yapalım. Bu kadar basitlik, zavallılık olur mu? Kadınlar da erkeklere haklı olarak bu açıdan bakarsa ne olacak şimdi? Kadın erkek birbirimize mi gireceğiz? Avcı bilmeli ki bugün kadın-erkek diye bir sorun yok. Bugün insan diye bir sorun var.. İnsanlar, manen boşlukta, manen aç, değerlerine, özlerine yabancılaşmış insan sürüleriyle dolu sağımız solumuz, kadın-erkek, çocuk, yaşlı fark etmez.. İnsan gibi bir değerdir, üzerine titrenen.. Allah c.c, insana verdiği sermayeyi, limiti, cevherleri, potansiyelleri, yetenekleri hiçbir canlıya bahşetmemiştir. Ondandır ki tüm evren hizmetimizdedir, ondandır ki burada birer halife görevindeyiz hepimiz, kadınıyla erkeğiyle.. Acımız, insanın kendisidir, yalnızlığıdır, harcanmışlığıdır.. İnsan olarak bakalım birbirimize, İnsan olduğumuz için kurtarmaya çalışalım birbirimizi. Olayı cinsiyetçilik üzerinden bel altı vurma gibi sefihlik ve seviyesizlik işlemek değildir bugün bizlere düşen.. Derdimiz insan kazanmak olsun, bu en düşük kadın da olsa, en düşük erkek de olsa fark etmez. İnsanlık tarihinin son birkaç yüzyıldaki akımları şüphesiz kadın erkek herkesi bir mecraya sürükledi, bugün bu yabancılaşma ve kimliklerimizden uzaklaşma sorununa ancak elele vererek çıkabiliriz. Cinsiyetçilikle ancak birilerinin ekmeğine yağ sürersiniz. Ben bu kitabı hiç kimseye önermiyorum. Yazılanlar, zavalılığın trajikomik hezeyanları çünkü..

Bu katap yazılmalıydı diye geçiyo hakikaten de öyle..Kadın günümüzde erkekleşmekte kendisini erkekle her konuda eşit olduğunu zannediyo.İşte bu kitap kadını çok iyi yorumlamış ve nasıl islam dini kadının görevinin ne olduğunu belirtmiş. Kitap ta bu yolla kadını çok iyi anlatmış harika bi kitap özellikle kadınların okumasını isterim...

Gültekin Avcı Bey, “Kadın hakim oldukça alçalan, başkasının buyruğuna kendini bıraktığı sürece yükselen bir varlıktır, bunun aksi durumunda anarşi olur; şimdiki toplumun da tek sorunu budur” temel düşüncesi üzerine oturtuyor kitabını. Bu noktadan hareketle, eseri “bizler ve kadınlar” diye son derece kısıtlı bir çerçeveden bakarak ve mesnetsiz varsayımlarına yerli, yabancı çeşitli yazarların cımbızla seçilmiş cümlelerini kanıt olarak kullanarak inşa ediyor.
Sonuç itibariyle, eser herhangi bir sokak kahvesinde “kadın” başlığı altında yapılacak analizlerden bir adım öteye gidemiyor ve kadın-erkek ilişkileri çevresindeki edebiyata katkı yapmaktan çok uzak.
Kitap bittiğinde ayırdığım zamana gerçekten üzüldüm.

Gültekin Avcı beyi basından tanıdıktan sonra bu eserini almaya karar verdim. Aykırı bir görüş ve duruş sergilediği belli olan bir insanın kitabındanda bu beklenir. Görüşlerinin hepsine katılmak mümkün değil. ancak hepsinide inkar etmek söz konusu değil. Yaşamında başından geçen olaylarla genelleme yapmak çok doğru değil.

yazarın kitapta değinmiş bulunduğu konulara katılmakla beraber sadece erkek olma zaafıyla erkeklere karşı çok iyimser sözler kullanmış olması beni şaşırttı.elbette ki kaldınları anlatan bir kitapta erkekler için bir bahse gerek yok zira erkeklerin çirkef ve adiliklerini anlatmaya sayfalar yetmez.bununla beraber çogu görüşüne katılıyorum.ama katılmadılarımda var tabiki.meselaask ve savdayı plansız hesapsız ve istikbalsiz berrak ve kaygısız yaşayan tek varlık erkektir demiş olması tam bir hezeyandır.erkek günümüzdeki erkek üstelik.birileri şaka filan mi yapıyor?

21. yy kadının sorunlarını,içinde bulundukları zavallılıkları (metalalaşmış kadınlar kastedilmektedir. yoksa dünyalar güzeli annelerimiz ve diğer yüce kadınlar müstesna) kendilerini erkeklerin oyuncağı yapan tuzaklara kanan ve malesef ortaya çıkan bu olumsuzlukları kendilerine sunulmuş bir lütufmuşcasına karşılayan kadınların bir paranomasını güzel bir şekilde açıklamış. öncelikle yazarın üzerinde durduğu mesele kadının yaratılış özelliklerini hiçe saymak suretiyle yapısal anlamda kendisine uymayan misyonları yüklenmesidir.bunun doğal sonucu olarakta ortaya çıkan bir takım olumsuzluklar. bu kitapta karşınıza çıkacak diğer bir durumda tarihde yerini üstün zekalılar sınıfına altın harflerle kazımış bazı düşünür, filozof ve yazarların kadınlar hakkında düşündüklerini okuduğunuzda bu kadarda olmaz diyebileceğiniz bir kitap. yazarın temel duruşu kadının yaratıcı tarafından kendisine verilen yaratılış özelliklerine göre hareket etmesi mantalitesine dayanırken,bunu bu şekilde davranmayan kadınların zavallılığını örnekler vermek suretiyle güzel bir şekilde ifade ediyor. günümüz kadının bağımsız olabilme tutkusunun evlilikleri getirdiği seviyeyi,kadının savrulduğu durumu ciklet reklamlarında bile cinselliğini ortaya serme çabasını(cinsellikle ciklet arasında nasıl bir bağ varsa) yapısal anlamdaki duygusallığını, ince ruhluluğunu, şefkat ve merhamet duygularını bir kenara bırakarak erkeklerdeki özelliklere bürünerek onun misyonunu üstlenme çabasını göreceğiniz güzel bir eser.

GÜLTEKİN AVCI NIN BÜTÜN KİTAPLARI GİBİ BU DA ÇOK GÜZEL HERKESE TAVSİYE EDERİM.

Gerçek özgürlüğü Allah'a kulluk olarak kabul etmeyenlerin içine düştüğü halleri iyi anlatmış.Benim için asıl önemli olan müslüman kadınların kendilerini başkalrına kabul ettirebilmek adına yaptıkları tuhaf hareketler.Batı kaynaklı kelime ve kavramlarla düşünüp İslam'ı da bunlarla değerlendirmeye kalkarsanız İslam ı kendi heva ve hevesinize göre yorumlarsınız ki yazar kitabında bahsettiği kadınlar (ismi yazılmayanlar da var) bu türden kişilerdir.1400 yıllık birikimimize kendi cüce akıllarıyla tenkitler yöneltenlerin şerrinden Allah bizi korusun.

kitap hakkında yazarın gerçek hayat dergisindeki reportajına bakabilirsiniz. bence mühim bir konuya temas olunmuş. zira günümüz dünyasının en fazla tehdit ettiği cins hiç şüphesiz -erkeklerden çok daha fazla- kadınlar. kadınlar da toplumun emniyet supapları olduğuna göre onların bozulması/yanlışta oluşu toplumun inkırazına en esaslı sebeptir. yazarımız bu konuyu irdelemiş ve islamın getirdiği gerçek ve şerîf "kadın" profilini yeniden farkettirmeyi gaye edinmiş. yazarın şahsiyetini de düşündüğümde güzel bir çalışma olduğunu tahmin etmek güç değil. okumak lazım.

Devrin kadınlarını en güzel şekilde anlatan ve ahir zaman fitnelerini ve menşeilerini bizlere gösteren kaynak kitap niteliğinde bir eser.Yer yer katılmadığım noktalar olsa da yazarı antifeminist olarak niteleyebiliriz ancak;kadın düşmanı olarak nitelemek zalimlik olur.Peygamber(s.a.v) efendimizin ve sahabenin hayatından ve müslüman kadaınları feminizm ziileti ile nesilleri mahveden şovenist Batı ve siyonist-mason dernek ve şahısların düşüncelerini karşılaştıran ve asr-ı saadetin kadınlarına hasret duyduran bir eser. Kesinlikle her kadının okuması gerekiyor bence.

Kadın üzerine yazılmış iyi bir kitap. yozlaşma ve yabancılaşma temel eksenli çalışma kültürel yapımıza ışık tutan ilginç bir çalışma. okunması ve değerlendirilmesi gerekir.

Gerçekten sadece kadınlarımız değil millet olarak çok yozlaştık.Ceddimiz vatan bıraktılar ama nesil bırakamadılar.Bu kitapda yozlaşmamızın bir kısmına değinmiş.Okuyalım gelişelim değişelim.

Bu kitabı okudum ve yazar kadınların yozlaşmasını iyi izah etmiş herkese tavsiye ederim.