Romanı okurken Ayvalık'ta, Cunda adasındaymışım hissi yaşadım hep. Anakaradan kopan ada, Andalıç değil de sanki Cunda adası. Bu duyguyu okuyucuya verebilmesi yazarın başarısıdır. Ayrıca dönem olsun, karakterler olsun gözümde çok canlı renklerle oluştu ki yazar çok detaylı tasvir yapmıyor aslında. Diğer taraftan gerçeküstü ögelerin de olması romanı çok okunası ve sevilesi yapmış. Hatta romanı okuduğum sırada, epeyce kez, bir film gibi canlandırdım romanı zihnimde. (Bu romanın filmi yapılmalı mutlaka) Başka bir yorumcunun da dediği gibi, roman hızla sayfaları çevirmenizi istetecek kadar akıcı. Anglo-saksonların "page-turner" dedikleri türden bir akıcılığı var. Tavsiye ederim.