Kayıp Kuşağa Mektup Hakkındaki Yorumlar

KY-34538 09.10.2009
"Eylülde Gel!

Eylülde gel kitap okuyalım. Altını çize çize Ali Şeriati, Seyyid Kutup, Mevdudi, Hasan el Benna, okuyalım. Yoldaki İşaretler’e dikkat çekip, İslam’ın Elifbası'nı yeniden öğrenelim. Dört Terim’i hep birlikte mütalaa edelim. Mekke Rasullerin Yolu’nda ilerleyip, Şeytan ve Dostları’na lanet okuyalım. Ali Şeriati gibi Hacc yapıp, Safa ile Merve arasında say yapalım. İslam Ekonomi Doktrinleri oluşturup Mahir İz ile Yılların İzi diyelim. Meral Maruf’un Dullar Kampı’na uğrayıp Afganistan’da Cihadı Kuşanalım. Gençlerle Başbaşa verip Ali Fuat Başgil’i dinleyelim. Yaratılış serüvenimizi Bakara Suresinden okuyalım. Asr Suresi okuyup sohbeti kapatalım. Ketum davranıp yeniden şuurlanalım. Tevhid ve Şirk’i mutlaka Salih Gürdal’dan okuyalım. İhsan Süreyya Sırma ile Mekke ve Medine Dönemi’ne uzanalım yeniden. Eylülde gel kitap okur gibi gazete ve dergi okuyalım. Sınav geceleri mutlaka kitap okuyalım. Yağmur yağsın, ıslansın koltuklarımızdaki kitaplar. En çok da içinde tağut kelimesi geçen kitapları okuyalım.

Hadi eylülde gel kitap okuyalım."

Böyle diyor yazar Eylülde gel başlıklı mektubunda… Yazar bu eserinde kendi kuşağına olan özlemlerini kalemin diliyle sunmuş okuyucularına. Fena bir kitap değildi. İnsanları kuşak kuşak ayırarak masaya yatırmış; özellikle de (Kayıp Kuşak dediği) kendi kuşağını. Haklı yönleri çok, tabi isabet etmediği yerler de mevcut.

İyi kitap, güzel kitap, bir çırpıda bitirilecek bir kitap…
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla