Küçük Şeylerin Tanrısı Hakkındaki Yorumlar

Oldukça sürükleyici ve hoş bir anlatıma ayrıca akıcı bir olay örgüsüne sahip çok güzel bir kitaptı.

Hindistan'daki kast sistemini akıcı bir dil ve bir aşk hihayesi etrafında işleyerek adım adım hazin sona bağlamış. Yüzyıllar, toplumlar, insanlar değişiyor gibi görünse de insanların kendi gibi olmayanları 'ötekileştirme, kabul etmeme' tavırları hep devam ediyor. Bence okunmaya değer.

Dünya edebiyatına meraklı, değişik kitaplar okumak isteyen okuyuculara tavsiye ederim. Bu kadını cok seveceksiniz!

Etkileyici bir hikaye,ama başka bir yazarın elinde sıradanlaşabilirdi kolaylıkla.Hikayeyi etkili kılan asıl unsur, yazarın kalemini kullanmaktaki ustalığı ve iç dünyasının zenginliği.Gerçekten bir sanat eseri bu kitap.Öyle cümleler okudum ki,güzel bir resme bakar gibi...okuyup geçemedim,dönüp dönüp tekrar okudum.

Irkçılık ve insan hakları konusunda çok şey öğrenebileceğimiz Arundhati Roy'dan sıcacık bir anlatım. çok beğendim. Hindistanın mistik kültürüne bir yolculuk gibi.

Son zamanlarda okuduğum en iyi roman...Son derece şiirsel ama bir o kadar da akıcı bir dille yazılmış. Kast sisteminin doğurduğu sosyal eşitsizlikler, Hindistan'daki siyasal çalkantıların arka planıyla son derece çarpıcı bir şekilde anlatılmış. Kesinlikle okunmalı.

Sosyal tabakalaşma konusunda kapalı kutu Hindistan'ı biraz daha iyi anlamak isteyenler için çok güzel bir alternatif kaynak olabilir. Roman türünde olduğu için salt bilgi ve gerçeklikler sıralaması yapmak yerine kendine has edebi, duygu yüklü, sürükleyici bir anlatım tarzı var. Kesinlikle okunması gerekilen bir kitap.

'bir daha hiçbir öykü dünyada ondan başka öykü yokmuş gibi anlatılmayacak'^kitabı okuduktan sonra bu cümleye katılmamak zor olur.
kelimenin tam anlamıyla bir cümle şöleni. bazı şeyler yaşanmadığı sürece sadece bilinir ama Arundhati Roy bir topluma dair var olan ve o toplumu aynı derecede acıtan birçok unsuru yazarken yaşatıyor kalemiyle. yaşamın öğretilemeyeceğine, öğrenileceğine bir kez daha inandırıyor. mutlaka okunmalı Küçük Şeylerin Tanrısı..

Edebi açıdan son zamanlarda okuduğum en doyurucu kitaplardan birisi.Okumaya başladığınızda ya da okurken biraz zorlansanızda sonuna geldiğinizde çok güzel bir his bırakıyor.Aşka dair çok az şey barındırıyordu ve sanırım beni tek tatmin etmeyen kısım bu oldu.

Aslında ne diyeceğimi çok da bilemediğim bir kitap. Her ne kadar Hindistan'daki kast sistemi ve toplumsal yapı hakkında bilgi veriyor olsa da bana daha çok duygu yüklü şiirsel bir kitapmış hissini verdi.

Hint kültürü, insan zorbalığı, kadının kadına yaptığı şiddet, erkek zorbalığı, ve daha nice şey... o kadar çok yara ve acı var ki kitapta... Zaman kavramı iç içe geçmiş ve olay sıralaması olmadan anlatılmış kitap fakat çok etkileyici çok dramatik. bir kadın bir adam ve iki çocuğun cehenneme çevrilen hayatını anlatıyor. muhakkak okunmalı dediğim kitaplardan

Karmakarışık bir hikayesi vardı. Ne oldu nerede oldu niye oldu? Hiç bütün bir hikaye olarak toparlanmadı kafamda. Okuması çok zordu.

Okurken biraz Tarantinovari bir kitap okuyormuş gibi hissettim. Hikayenin içinde ileri geri gitmeler, hikayenin nasıl biteceğini bilip de sona nasıl gidildiğini bilememek falan. Biraz da Marquez’in Kırmızı Pazartesi’si gibi. Kimin öldüğünü biliyoruz ama Nasıl öldüğünü ya da sebep olan durumları ilerledikçe öğreniyoruz. Güzel ve okunabilir bir kitap tabi eğer uzun betimlemeler sizi sıkmıyorsa. Ben sevdim şahsen..

Man booker ödüllü,arka fonda Hindistan ve Hintlilerin yaşam tarzı birde büyülü gerçekçilik eklenince tadından yenmez bir roman çıkmış ortaya.bu kitabı herkes okusun diyemiyorum ama Bilinç akışı tekniğiyle yazılmış büyülü gerçekçilik serpiştirilmiş kitapları sevenler okusun diyorum

Olağanüstü güzellikte bir masalsı anlatımı var. Selvi boylum al yazmalım tadı veren, çok gerçek ve hayatın içinden bir aşk hikayesi, arka planda hint toplumu ve kast sistemi. Yazar insan ruhunu çok güzel çözümlemiş. Okuduğum aşk üzerine yazılmış en iyi roman olabilir. Tek kelimeyle bir şaheser. Kütüphanemin en değerlilerinden.

herşey , kimin , kime aşık olacağını baskalarının belirlediği zaman başladı.

karakterler,yazım dili çok etkiliyici.aldıgı ödülleri,övgüleri kesinlikle hak ediyor.

Yorumlarda çok sürükleyici olduğunu okudum. Ben o kadar etkilenmedim hatta kitabı okurken epey bi sıkıldım. Her kitabın bir okunma vakti vardır ya belki de benim için bu kitabı okuma vaktim gelmemiştir. Daha sonra tekrar okumayı denerim.

Çok özel bir roman okuduğum için mutluyum Arundhati Roy harika bir yazar , şiddetle öneririm

Bitirmemin üzerinden sanırım bir hafta geçti. Şiirseldi,sürükleyiciydi. Çocuk ruhunun kırılganlığını, çocukların hiçbir ayrınıtıyı kaçırmadıklarını ve her ayrıntının hafızada nasıl izler bıraktığını değişik bir dille anlatmış. Kitabın bu yanı beni etkildi,çocukların iç dünyası... Diğer taraftan büyüklerin hiç de masum olmayan kuralları ve düzeni vardı. Büyüklerin kuralları ne pahasına hangi amaçla koyulmuş... İçim burkuldu.Okumanızı tavsiye ederim

Çeviri kalitesi çok yüksek bir roman. Kıvrak bir dille yazılmış birazda şiirsel. Baştan biraz sıkıyor roman. ama roman ilerledikçe sonunu öğrenmek için kitabı yutasınız geliyor. Başlangıç noktasından, sonuna kadar okuru güldüren, üzen, çok hüzünlendiren, şaırtan sahnelerle dolu

çeviri kalitesi çok yüksek bir roman..içinde geçen her olayı ve duyguyu size fazlasıyla yaşatıyor..ben yer yer ağladım yer yer güldüm ama hint kast sisteminin ve onun dağıttığı ailelerin kaderi üzerine de bolca düşündüm...kendimi romanda adı geçen kişiler zannettim zaman zaman.zaten çok çabuk bitireceğiniz bir kitap ama etkisinden uzun süre kurtulamayacaksınız..

Bir roman ancak bu kadar şiirsellikle anlatılabilir ve okurken öykünün içine girilebilir.

Okuduğum 3 gün içerisinde hüznünü içimde barındırdığım bir eser. Geriye dönüşler, olayların birbirine bağlanışı, tasvirler ve hikaye... Dokunulamayanlara dokunan aşkla sistemi eleştiren bir kitap.

Çok yoğun duygular içine düşerek okuduğum nadir kitaplardan biri "Küçük Şeylerin Tanrısı".
Başlangıç noktasından, sonuna kadar okuru güldüren, üzen, çok hüzünlendiren, şaşırtan sahnelerle dolu. Bu duygu yüklü sahnelerin fonunda da bildiğimizi zannettiğimiz, ama içinde yaşamadan, oralı olmadan asla anlayamayacağımız bir kültürün yaşamı akıyor.
Roman büyük bir doğallık içerisinde yazılmış. Yaşamın doğal olan bütün ögeleri romanda var. Değişik kastların yaşam biçimleri, şartları, adetleri ve pozisyonları hakkında roman örgüsü içerisinde bilgiler verilmiş.
Ama bir ailenin dağılması ile sonuçlanan trajik olay elbette başrolde. Olay, olayın kahramanları ve olaydan hayat boyu etkilenen ikizler. Hepsi muhteşem. Farklı ülkelere yolculuk yapmayı sevenlere.. Kaçırılmayacak bir eser.

Dunyaca unlu aktivist roy'un kaleminin bu kadar guclu ve yetkin olabilecegini tahmin etmiyordum.Hint kast sistemine,buyuklerin ve ozellikle cocuklarin dunyasina cocukca bakabilen muthis bir edebiyat gozu var.Sozcuklerle oynayisi...Icinizi acitiyor sonuna dogru.Estha ile annesinin ayrildigi tren sahnesinde agladim.Belki cok duygusalim.Ama Arundhati Roy da cok iyi bir edip.Mutlaka okuyun.

Hindstanin kati kast kurallari disina cikanlar sadece kendilerinin degil, asik olduklarinin ve ailelerinin de yikimina sebeb olurlar. Kucuk Seylarin Tanrisi Hindistan'in guneyinde yasayanlarin, kimleri sevip ve ne kadar sevip, kimleri sevemeyeceklerini, kimlere boyun egmeleri gerektigini ve dokunulmazlara asla dokunmamalari gerektigini anlatan bir roman.

Arundhati Roy, bu kitap icin kendi dilini kendi yaratmis. Kelimelerle oylesine guzel oynuyor ki, milliyetcilik ve tarih, din ve kast, ask ve ofke kendiliginden ortaya cikiyor. Buyuleyici.

Kucuk Seylerin Tanrisi, yaratildigi dilde okunmasi gereken gercek bir basyapit.