Allah İnsana Ne Demişti Hakkındaki Yorumlar

Pelin Pelin
28.09.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
KUL'u sıkmadan yormadan RABB'İNE yönelten değerli bir kitap.Her müslümanın yolunu bulması kendine gelmesi için okuması gerekenler arasında yer almalı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
madencu
27.02.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
SADE BİR ANLATIMLA HER YAŞTAN OKUYUCUYU HEMEN SARIVEREN BİR KİTAP. OĞLUM DA BEN DE BİR ÇIRPIDA OKUDUK, ÇOK FAZLA İSTİFADE ETTİK. MODERN DÜNYANIN KAOTİK ORTAMINDA, BİZE YALIN BİR ŞEKİLDE KULLUĞUMUZU UNUTMAMAMIZ GEREKTİĞİNİ GÜZELCE HATIRLATTI.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
esad.cetn 05.10.2011
Kitap, " ben sizin Rabbiniz değilmiyim " sorusuna " evet rabbimizsin " diyen insanın bu cevab doğrultusunda iman etmesini gerektiği anlatır. Bu sebeple çocuklarını dindar yetiştirmek isteyen dindar ailelerin okuması ve çocuklarına okutması gereken bir kitaptır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
muftuihsan 08.09.2011
İnsanları yoktan var edip, başıboş bırakmayarak günün yirmi dört saati hesapsız nimetler veren Allah-u Teala, kullarından kendisine kulluk yapmalarını istemiştir. Gereken kulluğu yapanlara ‘Cennet’ vaad ederek insanların ancak cennet için yarışmalarını tavsiye eder. Cennete girmek imtihanladır. Ve imtihan süresi ise bir ömrün tamamıdır. İman, sabır, şükür ve ibadetlerle kazanılan cennet zıt amellerle de kaybedilir. (s.9) Bu kitapta hangi yol cennete, hangi yol cehenneme çıkara cevap bulunmaya çalışılmıştır. (s.10) Kitapta Seyyid Kutub'un etkisi hissediliyor. Verilen örnekler sınavlar etrafında dönünce kitap da ağırlıklı olarak öğrencilere yönelik olmuş. Kitap 13 bölümden oluşur.
1. Bölüm Ruhlar alemindeki diyalog: Bizlerin hatırlamaması böyle bir vakanın olmadığında bahsetmez tabi ki. (Çocukluğumuzda da birçok şeyi hatırlayamıyoruz.) Bizleri ilgilendiren mevzu; dünyaya gelmeden önce Rabbimize söz verip sadece ve sadece kendisini ilah kabul ederek çizdiği hudutların dışına çıkmamamız.(s.14)
“Rabbimizin bizlerle ahitleşmesindeki hikmeti nedir?” Cevabını Araf 172-173’te bulabiliriz: “Bizim bundan haberimiz yoktu”
Ahitlerini bozacak olan insanlara nasıl bir mazerette bulunacaklarını bile Allahu Teala sanki, “Sakın böyle bir mazeretle karşıma çıkacağınızı zannetmeyin. Çünkü en başta ben size bunları bildirdim. Böyle bir özür kesinlikle kabul edilmeyecektir” der gibi en başta belirtmiş.
Buna benzer ahitleşme şekillerini birçok kurum ve kuruluşlarda da görebiliriz. Mesela bir fabrika sahibi kendi fabrikasında çalıştıracağı işçilerden, kendisinin belirlediği şartlara uymaları için sözleşme yapıp imzalamalarını talep eder. Bu sözleşmede geliş gidiş saatleri, yemek, çay, mola saatleri, aylık ücret, izinsiz gelinmediğinde kesilecek ücret miktarları yazılıdır. Bu şartlar altında sözleşmeyi imzalayıp çalışmaya başlayan bir işçi yukarıdaki maddeleri kabullenmiş sayılır. Şimdi, fabrika sahibine, “Neden böyle bir sözleşme imzalayıp işçilerinize imzalatma ihtiyacı hissettiniz?” diye bir soru yöneltsek vereceği cevap “İşçilerimden herhangi birinin yarı karşıma çıkıp ta mazeretler sunup, özür beyan etmesin diye imzalattım” olur.(s.15)
2. Bölüm Ruhlar aleminden imtihan sahasına geçiş: Sözleşmeyi imzalayıp fabrikaya giren işçiler gibi, ya da ÖSYM kurumundan kendisinin hangi okulun, hangi sınıfında, kaç nolu sırada, imtihan edileceğine dair aldığı evrakla okulun yolunu tuttuğu gibi bizler de Ruhlar aleminden sınav salonu dediğimiz dünyaya yolculuk yapıyoruz.(s.19)
3. Bölüm İnsanoğlu kimlerle ve nasıl imtihana tabi tutulur?: Öğrencilerinin sınavda başarılı olabilmeleri için kendilerine şefkatle yaklaşan öğretmenin, “Çocuklar, sizleri şu, şu, şu konularda imtihan edeceğim. Onun için iyi çalışın! Sonra demedi demeyin” dediği gibi Allahu Teala da, kimlerle, nelerle ve nasıl imtihan olacağımızı önceden bildirdi. Açlık, korku, mal ve canlarda eksilmeyle, doğal afetlerle, evlatla, kiminin kimine üstün tutulmasıyla, zenginlikle ve fakirlikle, musibetlerle, kadınla, dünya malı ve süsü ile, hastalıklarla.
İnsanoğlunun imtihan kaydı da imanla olur.(s.28)
4. Bölüm Dünyadaki imtihan ölüm ile son bulur: Ölüm; nefes alan her canlının bir gün mutlaka karşılaşacağı bir gerçek. Kimse ölümü başından savamaz. Hiç kimse ölüm meleğinin; “Sana verilen imtihan zamanı doldu. Haydi! Gidiyoruz” teklifini geri çeviremez.(s.39)
Hiç de hesapta olmayan ayrılık vakti gelmiştir artık. Misafirimiz acelecidir, hiç vakti yoktur. Ağızdaki lokmanın boğazdan aşağı gitmesine izin vermez. Yarım kalan işlerin bitmesine de izin vermez.
O an bütün doktorların çabası boşunadır. Kafes açılmış kuş uçmuştur artık.(s.40)
5. Bölüm Kabir hayatı: Cehennem azabından önce mini bir dayak faslı vardır.
6. Bölüm Kıyamet ve hesap verme günü:
Kıyametten sonra cennet ve cehenneme giriş vizeleri alınır.(s.59)
7. Bölüm İmtihanı kazananların yurdu cennet:
Sınavda başarılı olabilmesi için acılarını dindirici bir ödül bekler. Hazırlanmış olan bu ödül tüm insanları peşinden koşturacak kadar büyük ve çekici olmalı. Yoksa çekici olmayan hiçbir ödül yarışmacı bulamaz. Kazanana kalemtraş verileceği vaad edilen bir sınava kim katılır?(s.69)
Dünyadaki imtihanı kazanacak olan insanların içinde ebediyen kalacakları hayal ötesi mekanı, böyle olduğu halde maalesef insanoğlunu şu yaşantısına batığımızda akla ister istemez,
*Ya cennet ve içindekiler istendiği gibi tanınmamış
*Ya da cennetin varlığına yeterli iman edilmemiş geliyor.(s.90)
8. Bölüm İmtihanı kaybedenlerin yurdu cehennem:
Ya imtihanı kaybedenler? Onlar nereye gidecekler? Toprak olup yok mu olacaklar? Ya da tüm insanlar rabbimiz tarafından bağışlanacaklar mı? Bu ne demektir, zalimle mazlum, isyankarla sabreden, sömürenle sömürülenlerin bir arada olması demektir ki Allah’ın adil sıfatına terstir.(s.95)
9. Bölüm Hangi yol cennete çıkar:
1.Cennete giden yol Allah’ı tanımaktan geçer.
2.Cennete giden yol imtihana muhatap insanı tanımaktan geçer.
3.Cennete giden yol imtihan kılavuzunu tanımaktan geçer.
4.Cennete giden yol ‘niçin yaratıldık’ sorusuna cevap bulmaktan geçer.
5.Cennete giden yol ‘niçin Allah’a ibadet edeceğiz’ sorusuna cevap bulmaktan geçer.
İbadet kavramın ‘teşekkür etme’ olarak algılarsak ‘niçin Allah’a teşekkür edeceğiz’ olur.
Allah’a ibadete giden yol nimetleri görmekten geçer.
Neden Allahu Teala bize bolca nimetler verdi? Niçin bu bolca nimet? Bu kadar nimetleri hak edecek ne yaptık? Allah’a nasıl teşekkür edeceğiz?
10. Bölüm Allah kullarından nasıl ibadet etmelerini ister:
Allah kullarından ilk önce inanç ister.
Allahu Teala her mecliste anılmak ister.
Allah namazla da teşekkür etmemizi bekler.
11. Bölüm Cennet ve cehennemliklerin vasıfları
12. Bölüm Hangi yol cehenneme gider:
Cehenneme giden yolların sayısı o kadar çok ki.. dünyanın her yerinden cehenneme araba/servis kalkar. Bileti ücretsizdir. Cehennemin görevlileri hatta pazarlamacıları dahi vardır. Servisleri çoktur. İsteyeni iş yerinden, evinde, hatta camilerden alırlar.(s.213)
13. Bölüm Esma’ül-Hüsna.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla