Mir Seyyit Sultan Galiyev Türk dünyasının yetiştirmiş olduğu büyük fikir adamlarından biridir.Bizim ülkemiz için kalıplaşmış bir yargı olan bir insan milliyetçiyse solcu olamaz,solcuysa milliyetçi olamaz düşüncesinin yerle yeksan eden bir kişidir.Türkçü,Turancı,Sosyalist müslüman bir Tatar evladıdır.Görüşleriyle ulusal komünizmin,galiyevizm fikrinin babasıdır.Renat Muhammedinin bu belgesel romanı Çarlık Rusya'sında ezilen Tatar-Türk halklarının büyük bir umutla Sosyalizmin eşitlik,kardeşlik prensiplerine umutla bağlanmış fakat ne yazık ki Çarlık Rusyasını aratır bir zulümle karşılaşmışlardır.Esere konu olan Galiyev'in hayat hikayesi de bu minvalde gerçekleşmiştir.Ekim Devriminin dört kudretli liderlerinden biri olan -Lenin,Stalin,Troçki- Mir Seyyit'in kendi halkının menfaatini savundu diye Stalin tarafından mesnetsiz iddialarla partiden uzaklaştırılışı,Sibirya'ya sürgün edilişi,ailesinin parçalanışı daha sonra 1940 yılında kurşuna dizilişi,sırf Galiyev soyadını taşıdı diye karısının,balalarının acıklı,hüzünlü bir şekilde yaşama göz yummaları...Kitabın son sayfalarında göz yaşlarıma hakim olamadım,bir kez daha esir Türklerin haline ağladım,isyan ettim bu kadere,zulme...Bu eseri vücuda getiren başta Renad Muhammedi ve Türkiye Türkçe'sine çok güzel bir şekilde aktaran Mustafa Öner'e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.Allah razı olsun.Şu anda bu eserin baskısı yok ama ben sahaflardan edindim.Sizde mutlaka araştırın,bulun ve okuyun.