Kuyucaklı Yusuf Hakkındaki Yorumlar

Bir Türk edebiyatı düşkünü olarak Sabahattin Ali ile ne yazık ki çok geç tanıştım. Romanı büyük bir heyecanla aldım ve ne mutlu ki hayal kırıklığı yaşamadım. Sürükleyici, insanı içine çeken bir roman. Türk edebiyatı düşkünleri için de mutlaka okunması gereken bir roman olduğunu düşünüyorum. Ancak romanda eleştireceğim tek nokta baş karakter olmasına rağmen Yusuf´a biraz yabancılık hissetmek. Yusuf´un yalnız, yaşadığı ortama yabancı olduğunu çok iyi anlamak ama neden böyle olduğunu çok iyi anlayamamak. Elbette ki kavrayabiliyor Yusuf´un yabancılığının altındaki nedenler ama toplumsal sorunlara yakından şahitlik etmiş bir romancı olarak Sabahattin Ali, toplumsal ortamı biraz daha iyi yansıtabilirdi bence. Böylece hem Yusuf´u hem de Yusuf´un yabancılığını çektiği ortamı daha iyi anlayabilirdik belki. Örneğin ben Yusuf´un hep zinciri bir yerinden kıracağını ve baş kaldıran bir karakter olacağını bekledim. Ama Yusuf´un başkaldırışı yalnızca yaşadığı aşk noktasında baş gösterdi ve o noktada da son buldu. Ama yine de güzel bir romandı. Aslında fazla şey söylememe gerek yok okuyun ve görün, çok hüzünlenecek ve okurken çok zevk alacaksınız....

kitap, bence türk öykücülüğünün köy edebiyatı tarzı içerisinde en gerçekçi ve toplumcu bir kaç eserinden biridir. köy kültüründen, aile ve köy sakinleri ilişkilerine kadar bir çok gerçekçi detay sunuyor. konusu ise tam bir dram. çok beğendim.

Ezilen halkı, köylüyü anlatmış bu kitabında Sabahattin Ali..Sabahattin Ali'nin tüm kitapları gibi Kuyucaklı Yusuf'da çok güzeldi..Tavsiyedir..

Annesiz ve babasız kalan köylü bir çocuğun kendine sahip çıkan Kaymakam ın yanındaki hayat mücadelesini anlatan güzel bir eser...Yusuf...Türk edebiyatının en duyasal kahramanı olarak nitelendirilmeyi hak edecek kadar duygusal...Muazzez e olan aşkı çerçevesinde şekil alan imkansızlıklar içinde bir hayat...Buna rağmen aşkına ve ailesine sahip çıkmak için canını dişine takan yiği cesur ve mert bir kahraman...Yusuf'un hikayesi Sabahattin Ali'nin güzel anlatımıyla okunması gerekiyor...

Sabahattin Ali bu kitabında köy-kasaba arasındaki olumsuz farklılıkları işlemiştir.Devlet işlerindeki bazı yanlış işleyişler konu edilmiştir.Köyden evlatlık alınan akıllı, dürüst çocuk olan Yusuf'un kasabaya getirilmesiyle birlikte gelişen olaylar yer alıyor kitapta.Güzel bir eser.

Dokunaklı bir başlangıcın ardı sıra dizilen,dışarıdan huysuz ve sert ama içinde romantik ve hassas bir ruh taşıyan Kuyucaklı Yusuf’un hikayesi.Ruhtaki dalgalanmaları,duyguları,acıları,yaşanmışlıkları ince bir ustalıkla dokuyan Sabahattin Ali taşra hayatını,memuriyetin cilvelerini de çok güzel tasvir etmiş.

Sabahattin Ali “Kuyucaklı Yusuf” romanında ölümsüz bir Türk Edebiyatı kahramanı yaratmıştır.Kuyucaklı Yusuf bizden biridir.O Anadolu’dur.Acılarını belli etmeyen ,metaneti, ,dik duruşu hiç kaybolmayan ,sert ama değer verdiklerine karşı sonsuz merhametli ve iyi biridir. Kuyucak’ta başlayan Edremid’te sonlanan hikayede acılara her zaman göğüs geren ,çok sevdiği Muazzez’i kaybetmeme uğraşı veren Yusuf ,romanın sonuna toprağa sakladığı Muazzeziyle yenilmiş midir bilinmez.Bilinen bir şey varsa o da çizdiği tiple , edebiyatımıza ve yüreklere adını kaydettirdiğidir.Erken yaşta kaybedilen büyük ustadan , eşsiz bir roman…

Kuyucaklı Yusuf'u beş-altı yıl önce okumuştum. Hala unutamadığım, tadı damağımda kalan romanlardan biri. Bana kalırsa, biçim olarak da, yine sevdiğim yazarlardan olan John Steinbeck'e de benziyor. Yazarın aynı zamanda "Kürk Mantolu Madonna"sı da ayrı bir güzel.

Sabahattin Ali'nin kitaplarındaki en sevdiğim yön, kullanılan kelimelerin zenginliği. Yazar, kitaplarında mümkün olduğunca fazla kelime kullanmaya gayret etmiş. Her ne kadar günümüz Türkçesinde fazla rastlanmayan kelimeler kullanıyorsa da, çocukların yetişme döneminde kelime dağarcığının zenginleşmesi bakımından okuması gerektiğini düşünmekteyim.

Tipik bir köy romanı. Sabahattin Ali namus, delikanlılık,sadakat gibi olumlu insani duyguları Yusufun kişiliğinde toplamış. Parası olan zengin kesim, fakirin namusuna göz diken işlediği suçların hesabı sorulmayan ve her yerde sözü geçen tipler olarak tasarlanmış. Kaymakam Selahattin beyin Terörde ailesini kaybeden Kuyucaklı Yusufa sahip çıkıp onu kendi köyüne getirmesi ve burada herzaman yabancılık çeken Yusufun başından geçen olaylar.Kimi zaman sizi kızdıracak kimi zaman o köyün içinde yer alma isteği uyandıracak içinizde... Sizce Yusufa sahip çıkan Selahattin beymidir tüm bu olumsuzluklara sebep... Yoksa hepimiz bir parça suçlumuyuz... Ve hala nice Muazzezler yokmu köylerimizin dışındaki şehirlerdede... Muazzezler, Hilmi beyler, Şakirler çok ama ne yazıkki Yusuf yok sanki etrafımızda...

İlk romanı (Kürk Mantolu Madonna) kadar gerçeğe yakın olan, insanın çoğu durumda elinden hiç bir şey gelemeyeceğini, ama bazense bir aslan gibi kükreyerek herşeye hakim olduğunu düşüneceğini göreceksiniz. Sabahattin Ali tam bir Türk romancısı ve bizzat hayatın içinde yaşananları, tüm romanlarında olduğu gibi bu romanında da görebilirsiniz. Herkesin okumasını tavsiye ederim.

Bu kitabı neden daha önce okumadım, bizlere neden tanıtılmadı diye çok hayıflanıyorum. Mükemmele yakın bir gerçeklikle anlatılmış bir roman. Milletimizin vakti zamanında, milli mücadele döneminde nasıl fakru zarurete düştüğü, insanların nasıl çaresizlik içinde kıvrandığı, en iyi arkadaşların bile birbirine yardım edemediği bir sefalet dönemini, insanların ruhlarında kopan fırtınaları, bazı insanların ne derece insafsız, hain, madrabaz ve sömürücü olabileceğini gösteren sürükleyici bir roman. Herkese tavsiye ederim.