Benim gibi Kırım'a ilgi duyanların mutlaka okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum. 18 Mayıs 1944 sürgünü merkezinde oldukça başarılı bir Kırım Türkleri hikayesi olmuş. SSCB döneminde Kırım yarımadasının ve oradaki Türklerin yaşadıkları ilmi bir yol takip ederek anlatılırken, sürgün ve sonrası da ayrıntılı bir şekilde işlenmiş. Ancak kitabın çok önemli iki eksiği var bence; birincisi kitapta bir kere bile Cengiz Dağcı'nın adının zikredilmemiş olması ilginç doğrusu... İkincisi ise kitap sanki 2010 yılının değil de 1995'in kitabı. Çünkü 1995 sonrasına dair hiçbir şey anlatılmamış. Açıkçası ben Kırım'ın ve Türklerin günümüzdeki durumunu da çok merak etmekteyim.