Beşir Ayvazoğlu, sadece siyasî tarihimizde değil, edebiyat tarihimizde de bir kırılma noktası olan 1924'teki bir fotoğraftan yola çıkarak hem fotoğraftaki ziyafetin, hem de bu sofradaki edebiyatçılarımızın hikayelerini şanına yakışır şekilde titiz bir araştırma ve sürükleyici bir anlatım eşliğinde ele alıp incelemiş.
Bir taraftan dönemin siyasî ve edebî havasına nüfuz ederken diğer taraftan söz konusu edebiyatçılarımızın ilginç özelliklerini öğreniyorsunuz. Okumayanların kesinlikle çok şey kaçırdıkları çoklu bir monografi.
Beşir Ayvazoğlu'nun adeta bir dedektif titizliği/hassasiyetiyle nasıl da iz sürdüğünü görünce ona hayranlığınız artıyor. Kitaptakiler de -fotoğraflar da dahil- cabası.
Beşir Ayvazoğlu'nun kütüphanelerde bulunması gereken bir eseri daha.