Kan,asla bir gurur meselesi olamaz.Bu kadar net söylüyorum.Geçmişte akan kanlar sadece "çıkar" için yapılmıştır.Çıkara karşı verilen cevap da insani bir refleks .İşte bu ikisi yan yana gelince adına savaş diyoruz, (eğer bunu yaşayan sizseniz) zulüm diyoruz,kırım diyoruz,katliam diyoruz.Biri az biri fazla ne fark eder,sonuçta insanlar ölmemiş mi oldu? O döneme ait çok kitap okudum,ondan öte insan dinledim kitaplardan çok.Hepimiz kardeşiz naralarına geçmeyeceğim merak etmeyin.Kürt-Alevi Türk-Alevi ... ne fark eder hala anlamıyorum,hala insanların karşısındakini sınıflandırma çabasının ve buna dair bir önyargıyla tavrını belirliyor olmasının sebebini çözemiyorum.Neden hala onurluca bir yaşam ekseninde buluşamıyor insanlar,neden hala geçmişte yaşanan ve mezarında yok olmuş o insanlar üzerinden söz söyleyebiliyorlar? Neden acılardan acı çıkarıyoruz hep? Bu acıyı yaşatan yapan Kürt de olsa Türk de olsa yanlıştır.Bu milliyetçiliği yapan her insan yanlış yapıyordur...Aslında söylenecek çok söz var yeterki empati kurmayı bilelim,biraz daha sağduyulu ve dinlemeyi bilebilelim.Son olarak teknik bir şey söylemek istiyorum.Yazarın kitabını okumadım fakat o coğrafyayı çok iyi biliyorum.Kendisi de Dersimliymiş.Nasıl oluyor da Kürt-Alevi gibi bir tümce kuruyor? Bunun teknik bir açıklaması var mı merak ediyorum.Dersimli insanı Zazaca konuşur.Bu dilin Kürtçe'nin bir lehçesi olduğu lafı ise doğru değildir.Çünkü lehçe akrabalığı olan dilleri konuşan iki insan yanyana geldiğinde birbirini az çok anlayabilmelidir.Örneğin bir Azeri ile Türk.Fakat bir Kürt ile bir Zaza birbirini anlayamaz.Zazaca bilen fakat duyduğum hiçbir Kürtçe cümleyi anlamayan biri olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim...
