Paris'i hiç görmemiş olanlardan çok, onu görmüş ve tadı damağında kalmış olanlara hitap eden bir günce. Serinin diğer kitaplarının aksine genel okuyucunun takip etmekte zorlanacağı yazınsal referanslar bu eserde daha az. Yani daha çok Paris, daha az edebi deneme diyebiliriz. Keşke yazarın çektiği siyah beyaz fotoğraflar daha iyi bir kontrast ile basılabilseydi. Enis Batur ile, çok gecikmiş bir şekilde bu kitap ile tanıştım. Daha sonra gezi serisinin diğer kitaplarını da aldım ve kısa sürede bitirdim. Şimdi Perişey'in kargo ile gelmesini bekliyorum.