Kuğunun Son Şarkısı, Selim dönemi Osmanlısının Şarkısını dillendiren bir eser... Hani herzaman batıyı örnek alır ve resimde, müzikte, edebiyatta onların daima bizden daha üstün olduğunu düşürüz ya... İşte bu kitap, bu ve buna benzer tüm yargılarımızı değiştirecek. Kitapta Beşir Ayvazoğlu, Şeyh Galib ve Hüsn ü Aşk'dan başlayıp Dede Efendi ve Hattat Rakım'la son bulan bir şarkıyı dillendiriyor. Kuğunun son şarkısını... Bu arada kitaptaki "Kaknûs"ten bahsetmeden geçemeyeceğim. Çünkü kitaba adını veren kuğular, Kaknûs'ün temsil ettiği Şeyh Galib, Dede Efendi ve Rakım'dır. Kaknûs, yeryüzünde sadece bir tane bulunan ve oldukça güzel sesli bir kuştur. Öleceğini anladığında etraftan topladığı çalı çırpı ile bir tepecik oluşturur ve bu tepenin üzerine çıkarak son şarkısını söyler. Üstelik son nefesiyle çalıları tutuşturur ve yanar. Tamamen yandıktan sonra o küllerden yeni bir kaknûs oluşur. Hikâye deyip gülmeyin sakın. Evet hikâye ama Divan Edebiyatına ilgi duyanlar için bir hikâyeden çok daha fazlası... Kitabı, Eski Edebiyat meraklılarına ve kültürümüzün Batı kültüründen aşağı olduğuna inanlara tavsiye ediyorum. Okuduktan sonra hem Selim döneminin büyüsüne kilitlenecek hem de günümüz edebiyatının temelleri hakkında görüş sahibi olacaksınız.