Bu Kitaba Puanım: 6.5/10
Beni 6:45 yayınları ile tanıştıran kitaplardan biri. Her kitabının ya da çoğu kitabının giriş sayfasında kraliyet armasına benzeyen bir "coat of arms" ve mottosunda "veni veni veni" yazan (Tahmin ediyorumki H.P.Lovecraft hikayelerinden birinde şeytan/kötü ruh/zombi vb çağırmak için "gel gel gel" anlamına geldiği söylenen bir tılsımın bir parçası olabilir-ilginçlik olacak ya!). Ayrıca "Kadıköy'ün puslu ve yağmurlu sokaklarında..." diye başlayan "lemur sürülerinden..." bahseden ilginç bir telif ve "iktibas" kısmı vardır ki ne kadar orijinal karakterlerin bu yayınevinde çalıştığını düşündürür insana.
Kitaba gelince:
"Steampunk" denilen retro-fantastik edebiyat türünde bir roman. "Ya gelecek biraz daha erken bir tarihte gelseydi!" düşüncesinden hareketle uçan buharlı makinalardan tutunda Viktorya döneminde zaman yolculuğuna ve sibernetik organizma ya da android Isambard Kingdom Brunelden tutun Francis Galton ve Charles Darwin’in füzyonundan oluşmuş ikili ama tekil tekno-organizmaya (paralel işlemci gibi sanki), komplocu Florence Nightingale vb gibi nice tanıdık isimler ve bunların bir komplonun parçaları oluşu oldukça sürükleyici güzel bir fantastik edebiyat ve eğlencelik. Adeta bir çırpıda okunuyor.
Ve ana karakter “Yaylı Bacak Jack” pelerini, yüzündeki mask, başının etrafındaki mavi ışık huzmesi ve sis, ve dahi yaylı bacakları ile bana Zorro, Vendetta’nın “V”’si, Batman, karışımı gizemli bir karakter hissi, veriyor (Jack derken Karındeşen Jack’e de bir gönderme var gibi sanki)
Viktorya dönemi puslu Londra’sı, Karındeşen Jack’lerin, Dr Jackyl & Hyde’ın memleketi, Sherlock Holmes gayretkeşliğinde ve cevvalliğinde bir Sir Richard Burton (pek sevemediğim, kendini beğenmiş, ego patlaması yaşayan, holigan ruhlu bir İngiliz dallaması olarak algıladığım bir karakterdi) ile maceraya dalmalık güzel bire okumalık diyebiliriz bu türü sevenlere.
Kitaptan can alıcı bir diyalog:
A- “Senin kim olduğunu ve ne yapmaya çalıştığını biliyorum”
A- “Sen 1890 senesinde öldün”
B-“öyle diyorsun demek. Ne önemi var ki, neticede herkes bir gün ölecek. Beni asıl ilgilendiren herkesi yaşatan şeyin ne olduğu”
“Heyecan verici” dedi Darwin…