Kuşku Çağı Hakkındaki Yorumlar

kardeşim için aldım, iktisat fakültesinde hocaları istemiş.

Üniversitede nefret ettiğim iktisadi doktrinler tarihi dersinin konusunu bana tekrar sevdiren kitap.

bu eser iktisatın ileri gelenlerini konu alıyor ve eser büyük bir iktisat tarihi kitabı niteliği de taşıyor tabi teori anlamında.

bu kitabı yazanların nasıl bu kitabı yazabildiğini çok net ortaya koyuyor kitap. kitapta adı geçen 10 kitaptan 9u türkiyede yok, olanlarda ana dilinde.Toplumları, rejimleri etkileyen, hatta ona yön veren düşünce akımlarının, sistemlerinin yarattığı karmaşa içinde insan yaşamının biçimlenişi ile kapitalist ve sosyalist ekonomik sistemlerin gittikçe birbirine yaklaştığı tezi açıklanmaktadır.Tereddüt ederek aldımsa da beğenerek okudum.

Endustri devriminden sosyalist devrime büyük bunalımdan soguk savaşa iktisadi gelismeler ve siyasal tarihe dair bircok gelismeye alışılmışın dışında yer veren Galbraith'in sürükleyici bir eseri ..

İçinde yaşadığımız çağı anlamamız açsınıdan çok önemli bir kitap.Bugünkü dünya düzeninin yüzyıllar boyunca ne aşamalrdan geçerek nasıl kurulduğunun anlaşılması açısından ezber bozan bir eser.

Galbraith'ın bu kitabında, yüzyıllar boyu, ekonomik bunalımlar, devrimler, kıyımlar ve kırımlar yaşamış dünyamızın sosyo-ekonomik tarihini sergilenmektedir. Kitapta bir önceki yüzyılda kapitalistlerin başarılarından, sosyalistlerin ise zaferlerinden emin oldukları, ancak günümüzün "Kuşku Çağı" olduğu vurgulanmaktadır. Toplumları, rejimleri etkileyen, hatta ona yön veren düşünce akımlarının, sistemlerinin yarattığı karmaşa içinde insan yaşamının biçimlenişi ile kapitalist ve sosyalist ekonomik sistemlerin gittikçe birbirine yaklaştığı tezi açıklanmaktadır.

Galbraith kitabında, iktisadi düşünceye katkıda bulunan büyük düşünürlerin kişiliğini, çevresini, görüşlerini ve etkilerini tanıtmaktadır. Ancak yine de kendi sözleriyle bunlar için, "Bu fikirleri yaratan adamlara çok saygım olsa da, iktisadın temel fikirlerini hiç önemsemiyorum" demektedir.

Özgür düşünce, karşılıklı tartışma yoluyla daha doğru, daha iyi olanı arama çabası, edindiği bilgi konusunda kuşku duyma, bilgisini somut gerçeklerle sınama, çevresinde sürüp giden toplumsal- iktisadi ve siyasi nitelikteki olayları, edindiği bilgiyi kullanıp açıklamaya çalışma ne yazık ki günümüz aydınlarının bile çok yaygın bir alışkanlığı değil.

Oysa, "düşünce özgürlüğü" be alışkanlığı olağanlaştırmak için demokrasinin ayrılmaz bir ögesi sayılır. Demokrasinin düşünce özgürlüğü ortamında yeşeren Galbraith gibi yazarların eserlerinin en çok bu açıdan Türk okuyucuna tanıtılmalıdır.

Umarım yakında bu kitabın tekrar basımları yapılıp okuyucuya ulaştırılır. İktisat Fakültelerinde başlı başına ders olarak okutulacak kadar güzel bir eser...