Kitap Çanakkale savaşından bir kesit sunuyor bizlere. Çanakkale üzerine yazılmış birçok eserden farklı olarak roman tadında yazılmış olan ilk kitap olduğu vurgulanmış olsa da yine de sanki bir belgesel kitap izlenimi veriyor.
Kitabı okurken hala daha Çanakkale'yi görmemiş olmanın verdiği eksiklikle kitapta belirtilen yerleri gözümde canlandıramadım. Bu yerler belki daha güzel betimlenebilirdi. İbram Aga karakteri ise çok can alıcı. Her duruma kendince yorum getirmeye çalışması ve içtenliği ününü arttırıyor savaşta. Gerçekten böyle birinin yaşamış olduğunu bilmiyorum. Yaşamışsa, savaştan sonraki akıbeti verilseydi daha çarpıcı olurdu. İnsan ister istememez Filistin cepesine gidip gitmediğini merak ediyor.
Kurgusal olarak ele almak gerekirse, kitapta bütünlük yer yer bozuluyor. Bir anda savaşta iki ay sonrasına atlanmış. Ya da Anzak askeri Ian ne oldu belli değil. Bütün bunların yanısıra, kitapseverlerin bu kitabı hislenerek okuyacakları inancındayım.