Kusursuz, harika kurgulu , zekice repliklerle yazılmış , tadına doyulmaz karakterle dolu Gül ve Avcı kitabı soluksuz okundu diyebilirim. Kitabın kapağını açıp kapadığım zaman sanki saliseler kadar kısa. Çünkü ne ara okudum, ne ara kapattım ben anlayamadım. Kitap bitip ben o dönemden gerçek dünyaya dönünceyse bir hüzün sardı beni. Orada olmak güzeldi :) Yazar bizi o dönemin içinde yaşıyor gibi hissettiriyor. Hele bir başrol adam var aşık olmamak mümkün değil kudretli dük julian'a. Sonra Albert. Yanaklarını sıkasım geldi çocuğun. Hep çok masum hem çok zeki. Ve Rosa. Bu kadına dikkat edin :) Ben ki en çok erkek karakterlerden etkilenirim bir kitap da. Burada çizilen kadın profili gerçekte karşıma çıksa tebrik eder, arkadaşlık kuralım derim :) Çok iyi niyetliydi, çok aşıktı ve aşkı kazanmak içinde çok güçlüydü. Yazar Türk olduğu için ayrı bir mutluluk taşıyorum. Hep yabancıların yazdığı historicalları okuyoruz. Yazar bizimde oldukça başarılı bir şekilde o dönemi yazabileceğimizi göstermiş. Derin bir araştırma ve emeğin izini de taşıyor kitap çünkü o dönem tamamen yansıtılmış.