Ülkemizde malesef bir eksiklik var. Bütün tartışmalar, anlaşmazlıklar bence bu yüzden ortaya çıkıyor. Bu eksiklik bana göre terminoloji eksikliğidir. İnsanlar kelimelerin, terimlerin tam olarak anlamlarını bilmeden, kimi zaman da kim ne konuştuğunu bilmeden hararetli bir tatışmaya tutuşur. Bu kitabın ilk sayfalarında bunun en büyük kanıtını görüyoruz. Kitabın yazarı Sayın Prof. Ahmet Akgündüz bir telefon konuşmasını aynen aktarmış. Süleyman Hilmi Tunahan hakkında bilgi sahibi olmadan, "dersiam","Medresetü'l Kuzat" vb terimlerin anlamlarını bilmeden insanları aşşağılayacak kadar ileri giden birisine verilmiş bir dersi anlatıyor. Hiç kimse kimseye inanmak zorunda değildir. Kimse kimseye tabi olmak zorunda değildir; ama karşısında olacaksanız da hakkında bilgi sahibi olup o taktirde eleştirebilirsiniz. Aksi taktirde Sayın Akgündüz gibi biri size almak istediğiniz dersi verir. Tabular Yıkılıyor, uzun zamandan beri eleştirilen ve karanlık olarak tabir edilen gerçekleri gün ışığına çıkarmıştır. Daha önce de söylediğim gibi kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. Önemli olan ayakları yere basacak şekilde tenkidler yöneltmektir.