bitirgen'i okuduktan sonra iki elle ve dört gözle sarıldım bu kitaba, hayriye'nin evden kaçışını ve yaşadıklarını anlatıyor kitap ve şu sözcüklerle başlıyor anlatımına
“hamım ben daha; dalıma yabancı, ağacıma küs, köküme çekingen. düşme korkusundan olgunlaşmaya meyletmeyen… ham kalmaya söz vermek üzere çıkıyorum, beni on sekiz yaşıma kadar besleyen evimden.”
ve kitabın sonuna gelirken iki kere tekrarlayacağım şu kelimeler dökülüyor hayriyenin dilinden
“belki itiraf vaktidir artık; ben kendimin en büyük hayalkırıklığıyım. çünkü olmadım, kim kıstıysa bu kazanın altını bir türlü pişmedim.” kendini eleştirmesi, kendine kırgınlığı, kızgınlığını çok güzel ifade ediyor, keyifle okudum, yazım diline de hayran kaldım