Yurtdisi gezi dendiginde akliniza ilk Avrupa, Amerika ve diger Batili -sozde 1. dunya- ulkeleri geliyorsa ya da mesela komsumuz Iran'a gitmeyi buyuk kazanimlari olabilecek entellektuel bir macera olarak degil de bir 2. dunya ulkesine yapilan tehlikeli ve gereksiz bir gezi gibi goruyorsaniz bu kitap sizin icin degil.
Kitap, harika yorumlar, tarih, kiyaslamalar iceriyor, elbette gezi de:
Ispanya ve Katalunya'yi okurken mesela, birdenbire “1517'de Yavuz Sultan Selim Han Kahire'ye girdiginde kendisini karsilayan Akdenizli tuccar kolonisinin secilmis konsolosu olan Katalan temsilcinin elindeki Memluklardan kalma kapitulasyon beratlarini tasdik etmistir” gibi sarsici bir bilgiyle karsilasiyorsunuz.
“Venedik'i; Napoli, Istanbul ve Kahire'yi yasamamis insanlarin anlamasi gerektigi kadar anlayabilmesi zordur”
“Islam, fundamentalist gruplar ureten bir din dediginiz zaman, on tane Musluman fundamentalist grubun bir Katolik Opus Dei Orgutu'nun gucune ve etkinligine sahip olmadigini bilmeniz gerekir...”
“….Turk insaat muhendisliginin bizim sehirlerimizden esirgedigi zevkli gokdelenler ve binalar Moskova semalarini kapliyor....”