Oyunun Ontolojisi Hakkındaki Yorumlar

ardababaontheway
02.06.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Yücel Dursun'un bu yapıtı Türkçedeki önemli bir boşluğu dolduruyor gerçekten.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
MN_K
05.04.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Oyun konusunu ontolojik bağlamında inceleyen güzel bir eserdir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Tüykalem
20.10.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bu kitap aslında hayatımızın her anının bir oyundan ibaret olduğunu gösteren önemli bir eserdir. Kitabı okurken oyun ve eğlence ilişkisini, oyun oynamanın ne kadar ciddi bir iş olduğunu anlayacaksınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
okuryazar birisi
07.12.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Nietczh'den, Heidegger'e, Gadamer'den Huizinga'ya oyun ve varlık felsefelerinin derinlemesine incelendiği bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
bangelero
24.04.2021
Yücel Dursun, çeşitli düşünürlerin oyun hakkındaki düşüncelerini derledikten sonra, oyunun tekrarlı ama aynı olmayan yapısına temas ederek, oyunun ontolojisini çemberin kartezyeni üzerine inşa ederken Lacan'dan feyz alan Badiou’nun “hiçbir şeyi” mevcut kılan yani var eden ontolojisini kullanır. Aslında burada kitabın önsözünde bahsettiği “giriş”i tanımlamakta ve diğer kitaplarına da bir başlangıç yaptığının sinyallerini vermektedir. En verimli döneminde aramızdan ayrılan düşünürümüzün kitapları, söz konusu coğrafyamızda değişen duyularımızla değişmeyeni arayan aklımızın bize denge sağlayacak olan oyunun estetiğini anlamada yol gösterebilecektir. Çünkü kendisinin de dediği gibi “Oyun, hayat denen realitenin bizatihi kendisi”dir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
semuel 02.01.2015
Oyun kavramının altını, metafizik bir dilin içinden oyuyor Yücel Dursun. Herakleitos'un "zaman (aion) dama oynayan bir çocuk, krallık çocuğundur" sözünün şerhleriyle giriyor, Heidegger'den Huizinga'ya uzanıyor, Gadamer'den Derrida'ya sıçrıyor. Referans isimlerden anlaşılacağı gibi oyun kavramı -Huizinga dışında- bütünüyle ontolojik anlamda işlenmiş durumda. Oyunun ne'liği, oyunun tözü, işlevi gibi tartışmalar derlenip bir sonuca gidilmiş. Poatmodern zamanlarda oldukça gündemde olan oyun-oyunsuluk-oyun içinde oyun gibi kavramlarla ilgilenenler için iyi bir başvuru kaynağı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla