Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi
"Eğlenceli" konusu tartışmaya açık, çevirmenin tercihi ama daha farklı bir tercihte bulunulabilirmiş sanki, "canlı" veya başka bir şey olabilirmiş, filmlerden ve metinlerden verilen örnekler can sıkıntısının farklı formlarını açığa vuruyor, bir nevi canlandırıyor bu güzel hissi. Veya hissizliği; can sıkıntısını uzun bir süredir hissetmiyorum çünkü sürekli olarak bir şeyler hissediyorum.
Toohey bu "zamanı bir şeyle doldurma" kısmına birkaç bilimsel bulguyu sıkıştırıyor, The Shining'den Jack Torrance'ın cinnetinden parçalar bulup ekliyor falan, pek çok yönden inceliyor meseleyi. Duygular Sözlüğü'nün ilk maddelerinde denk geldiğimiz acedia nam din odaklı sıkıntıdan Sartre'ın bulantılarına uzanan bir serüven. Malum sözü söyleyerek başlayayım; sıkı can iyidir, kolay çıkmaz. Bu sözün Darwinci paradigmada karşılığının olması hoş, can sıkıntısı türümüzün devamlılığını sağlayan bir savunma mekanizması aslında, canın kolay çıkmamasını sağlıyor. Ölümü merak etme noktasında bu iş nereye varıyor, u dönüşü sağlıyor mu, hiç bilmiyorum ama en basitinden yine bir tıpa, bir eşya vazifesi görüyor sanırım.
Önsözle birlikte yedi bölüm. İlkinde can sıkıntısının çocukça bir duygu olup olmadığı, ne anlama geldiği, gerekli olup olmadığı tartışılıyor. Nörolojik gelişmeler de ışığında baktığımız zaman beynin bölgelerinin birbiriyle bağlantıyı kesmesi durumu oluyormuş sıkıntı, başka bölgelerde başka hareketler gerçekleşiyormuş o zaman. Gündüşleri bu sırada ortaya çıkıyor galiba, hepsine minnettarım, bilmediğim yollar beliriyor böylece, yürümeyi severim zaten, elime direksiyon daha geçen sene değdi. Gidon değecek bundan sonra, motora bağlı. Bağlantılar kesildi dedim, sonra başka yerler çalıştı, duyguların birbirine karıştığı akmaz bir andan kurtulduk o sıra, Toohey'nin arkadaşı David Londey'ye göre bütün bu karışımın toplamına can sıkıntısı deniyormuş, aslında modası geçmiş bir terim olabilirmiş bu, "birbirinden bağımsız rahatsızlıklar kümesini maskeleyen bir terim" olabilirmiş. Olur. İki can sıkıntısı şeklinden bahsediyor Toohey, biri önceden kestirilebilir durumların sonucunda beliren sıkıntı. İnsanı kendinin dışına atan, bir noktaya hapseden cinsten. Diğeri varoluşsal sıkıntı, bu türde literatür zengin. Etimolojik açıdan bakarsak her kültür kendi tanımlarını oluşturmuş, edebiyatta da ciltler boyunca işlenmiş, karakterlere adam öldürtmüş, intiharlara yol açmış, bir dünya mesele.
Can sıkıntısını yerine yerleştirmek ikinci bölüm. Vanya Dayı'dan bir alıntı, sıkıntıdan ölen bir karakterin söylediği. Öngörülebilirlik, monotonluk, kısıtlanmışlık, üstesinden gelinebilecek dertler güçlendikçe sıkıntı da güçleniyor, insanı harekete geçirmek için. Aşırılık ve tekrar, durumsal olarak pek bir yol kat edemediğimizi gösteren iki önemli etken. Bir fotoğraf verilmiş, Avustralya'daki Bore Yolu uzayıp gidiyor, bulutlar ve toprak, başka bir şey yok. Bakanda sıkıntı uyandırdığı söylenen bir fotoğraf beni neden heyecanlandırıyor, bunu düşünüyorum kaç gündür. Bulunduğum yerden memnun olmamı düşünüyorum, o yolda yürüsem buraya dönmek isteyeceğim, bunun umudu güzel. Yürüyüşten sonra o yola dönmek isteyeceğim, bunun umudu da güzel. Sanırım umut fazlalığı, istencimle bir kavgamın olmaması, bu tür şeyler. Neyse, sıkıntının mideyle bağlantısının izi Latinceye kadar sürülebiliyor, aynı anlama gelen bir sözcük üzerinden Sartre'ın meşhur metnine ulaşıyor Toohey, Filozofların Karnı'nda Onfray'in yazdıklarına bakarsak Sartre ve sindirim sistemi temalı başlı başına bir sıkıntı kaynağı var, doğru bir bağlantı. Tiksintiyle birlikte ortaya çıkan sıkıntının kapsamı muazzam bir şekilde genişliyor böylece, fiziksel problemden psikososyal arızaya bir yol. "Eğer tiksinti insanları hastalıklara karşı koruyorsa, can sıkıntısı da 'hastalıklı' sosyal durumlardan, yani hapsedilmişlik, öngörülebilirlik ve kişinin akıl sağlığı açısından fazlaca aynılık taşıyan durumlardan koruyabilir." (s. 22) Sıkılıyorsak bir şeyleri değiştirmemiz gerektiğini bilelim, bu bilgiyle gönül eğleyici işlere girişebiliriz. Sanatçılar ne yapıyor, edebiyatın efsane karakterleri can sıkıntısıyla nasıl baş ediyor veya edemiyor, bir süre bunun üzerinde duruyor Tooley, İlyada'dan yola çıkarak Camus'ye, Woolf'a, Kafka'ya ve Baudelaire'e ulaşıyor, spleen inceleniyor az biraz. Oblomov'la ilgili bölümler de hoş. Melankoliyle can sıkıntısı arasındaki ilişki güzel, fizyolojik olarak can sıkıntısı vurguları gibi meseleler insanlara başka bir gözle bakmamızı sağlayabilir. Dirsekler, bilekler, ellerin ve parmakların duruşu, ünlü resimlerdeki figürlerin incelenmesiyle ortaya çıkan sıkıntı biçimlerini incelememiz için sağlam bir başlangıç noktası oluşturuyor bir yandan ama fotoğraflar konusunda, ne bileyim, bilişsel bir kodum olmadığından mıdır, neydendir bilmiyorum ama sıkıntıyı hissedemiyorum. Bir fotoğraf daha var, dere kenarında fabrika. Sisli bir hava, güneşsiz. İngilizlerin canı ekseriyetle sıkılıyormuş ama onların da başka kaynakları var, şahsen fotoğraflara bakıp kendime bunaltılar yontamıyorum. Basit can sıkıntısını aşmak basit, kronikte problem var. Kronik can sıkıntısı dünyayı tek bir sıkıntıya indirgeyip insanı kilit altına alan bir şey, depresyondan pek uzağa düşmez. İkinci bölüm tamamen kronik can sıkıntısına ayrılmış. Sıkıntıyı bastırmak insanı patolojik bir vakaya çevirirmiş, aşırı öfke ve mutsuzluğa yol açarmış, patlamaya hazır bomba gibi olurmuşuz, yerli yersiz havaya uçarmışız. Öz farkındalığımız sağlamsa uçmazmışız ama bunu elde etmek de başlı başına bir sıkıntı kaynağıymış. Bir kere, tam sıkılıp sonra çıkarız dipten, süper iş. Bu vampir mitine ciddi ciddi inanan insanların canlarının gerçekten sıkıldığını söyleyebilir miyiz acaba, araştırmalara göre aşırı sıkılan insanlarda paranoya yaygınmış. Bir moda olarak bu mite inananlar için sıkıntıyı alt etme gayesi baskın geliyor olabilir ama modayla modernliği karıştırmak, ikisinden sonsuz bir şenlik, neşe beklemek de ne saçma şey. Wilde'dan alıntı yapıyor Toohey: "'Hiçbir şey aşırı modern olmak kadar tehlikeli değildir; bir bakarsınız modası geçiverir insanın.'" (s. 65) Bir de şu: "'Bizimki, medya tarafından alevlendirilen cinselliği evrensel bir can sıkıntısına dönüştüren ilk yüzyıl olabilir.'" (s. 67) Cinselliğin abartıldığını düşünürüm, bu söz alkışlamalık.

Dördüncü bölümde insanlar, hayvanlar ve hapsedilmişlik var, hayvanların da can sıkıntısına benzer bir şeyleri deneyimleyip deneyimlemediklerine dair birtakım fikirler, araştırmalar, bilmem ne. Kafayı yemiş hayvanları yediğimiz için ömrümü kısalttığımı düşünüyorum, sıkış tepiş bir ortamda, korkunç şartlarda kesilmeyi bekleyen hayvanlarla ilgili inceleme bu bölümde var ama bu tür ortamların onlar için çıkardığı problemler tam olarak tanımlanabilmiş değil. Bir papağan türünün kapatıldığı ortamda kafasını vura vura intihar ettiğini biliyoruz ama insanla denkleyemeyiz hayvanları, süreç bambaşka bir şekilde ilerliyor olabilir, belki de intihar etmiyorlardır da umut patlamasından ötürü kafalarını yeterine vururlarsa kurtulacaklarını düşünüyorlardır, bilemeyiz. Wittgenstein'ın dediği gibi, "aslan gibi acıkmak" veya benzeri ifadeler ne saçma. Neyse, hapis cezalarına geldik. İnsanı yalıtmanın yol açtığı psikolojik felaketler ve sonuçları genişçe bir yer tutuyor. Söylenen şu ki insanları delirtmek hiç kimseye, hiçbir kuruma yarar sağlamıyor. Ceza sistemini baştan düşünmemiz gerekiyor, hatta cezayı ortadan kaldıracak ideal sistemi bulmalıyız diye düşünüyorum, alıyor bir gülme. Neyse, öğle vakti şeytanına geldiğimizde Kilise babalarının dini sıkıntılarını ve bu sıkıntıların Şeytan'la eşleştirilmesine dair kısa bir tarihçe çıkıyor karşımıza. Çölde yaşıyoruz, yiyecek pek bir şey yok, yeni yüzler yok, sadece ibadet ediyoruz ve çile çekiyoruz. Uyarıcı az, uyarılan zaten kafayı yemek üzere, o zaman acedia elimizden öper. İlgimi en çok çeken bölüm bu oldu, gerçek sıkıntıyla yıllarca baş etmek zorunda olan bu insanların inançları ve inançlarının kırılma biçimleri ilgimi çekti.

Sıkıntının tarihine ve niteliklerine dair güzel bir çalışma, tavsiye ediyorum ve okurken canınızın sıkılmayacağını garanti etmiyorum ama ben sıkılmadım. Ara ara açıp yönetmelik veya prospektüs okuyorum, o zaman da sıkılmıyorum. Ha, lakin bu metinde yer alan, sıkıntılı bir tip olup olmadığımıza dair olan testin sorularını okurken sıkıldım, yalan yok. Kendimle ilgili herhangi bir şey düşünmüyorken kendimle ilgili bir şey hakkında düşündürülmem canımı sıkıyor, evet. Her insan kendi sıkıntısını çözümleyebilir aslında, bu metnin öyle de bir özelliği var. Rastgele.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
bibliyocas
29.12.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
yine kampanyadan gelen ve pişman etmeyen kitaplardan
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
zaman tamircisi
15.04.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
can yayınlarının ilginç kitapları bence önemli eserler
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
SÜLEYMAN KILAVUZ
17.03.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Okudum ve dromomania olduğumu düşündüm.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
sserhatt82
22.08.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Can sıkıntısından bahsetse de eğlenceli bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
slymn16
12.07.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
çok ilgi çekici başlığı var. basımı biraz kötü, beklemeden dolayı yıpranma da var. ancak tavsiye ederim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
solskjaer
27.04.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
yazı puntoları biraz küçük, gözü yoruyor ve kağıt kalitesi de çok iyi değil ama buna rağmen konu sizi sürüklemekte ısrarcı...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
rage9292
08.04.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Daha yeni geldi ve anında göz gezdirdim. Kapağı çok tatlı ve içeri birçok örneklerle dolu. eğlenceliye benziyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
HGW XX/7
05.04.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Yazar, can sıkıntısı kavramını altı başlık altında incelemiş. Can sıkıntısını basit can skıntısı ve varoluşsal can sıkıntısı olmak üzere ikiye ayırdıktan sonra bir değerlendirme yapmış. Can sıkıntısı kavramının ve can sıkıntısı kavramı yerine kullanıların ifadelerin tarihsel olarak hangi kaynaklarda geçtiğini saptayarak, zaman içerisinde bu duygunun hangi kelimelerle ifade edildiği ortaya koymuş. Güncel araştırmalar ışığında, can sıkıntısı kavramını çok yönlü bir bakış ile irdelemiş.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
zahartheclassicalone
19.09.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bolca edebi referans barındıran bir kitap olduğu için beğendim. İlginç ,kışkırtıcı bölümler var.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ketenci2000
14.09.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Çok keyifli bir dizi. Her eserini tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
fatih babaoğlu
12.09.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Canınız mı sıkılıyor? Artık sıkılmasın. Çünkü bu eserle can sıkıntısının eğlenceli tarihi size kapısını aralıyor. Haydi hemen başlayın.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
vadavada
20.06.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Eglenceli ve farkli bir kitap arayanlar icin ideal.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
sedat KINCI
14.05.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Can sıkıntısının tarihi olur mu? Peter Toohey'e göre bal gibi olur… Çocukça görülen can sıkıntısı tarih boyunca farklı kültürlerde, farklı adlarla var oldu. Modern bireyin can yoldaşı, melankolinin,bazen depresyonun akrabası can sıkıntısı, entelektüellerin peşini bırakmadı. Jean-Paul Sartre'ın Bulantı'sı, Gonçarov'un sıkkın Oblomov'u, Orhan Pamuk'un İstanbul'a sinen hüznü… Peter Toohey edebiyattan sanata, modern tıbbi araştırmalara kadar geniş bir yelpazede ustalıkla dolaşıp hiç mi hiç sıkmayan bir tarihi konu ediyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
manesov
12.01.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
İsmi kadar enteresan değil
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Özgür Osmanoğlu
26.01.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
sıradan kitaplar ve sıradan konulardan sıkılmış olanlar için mükemmel bir kitap. çok iyi hazırlanmış. keyifle okudum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Emre Onar
08.11.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
can sikintisinin tarihini caniniz sikilmadn okuyabilirisniz, cevirisi de gayet titiz.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Altın Elbiseli Adam
04.08.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Değişik bir kitap,ama genel olarak okunabilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
son kitap
19.07.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Değişik bir çalışma olmuş sanat, bilim ve felsefenin alanarından örneklerle eğlenceli bir kitap çevirisi de başarılı
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
DİŞ Kurdu
15.06.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
OLDUKÇA EĞLENCELİ VE İLGİNÇ KONULU BİR ESER NORMALİN DIŞINA ÇIKMAK İSTEYENLER İÇİN BİR YOL
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
rolandgunslinger
07.05.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
camus'den, sartre'dan örneklerle zenginleşmiş ama daha iyi olabilecekken vasat kalmış bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
leylademet
15.01.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
bilgilendirici ve eğlenceli bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
bisiklet_güzeli
07.04.2015
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitabın ismi çok ilgimi çektiği için almıştım. Ama okuyunca İçeriği ile isminin örtüşmediği kanısına vardım. Ansiklopedi tarzında yazılmış olduğu için okurken biraz sıkılmış olsam da insanı bilgilendirme konusunda katkısı var diyebilirim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
mati47
07.04.2021
oldukça neşeli bir konusu var mutlka okunmalı
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ismi garip gelmesin iyi
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla