"Sekülerliğin Biçimleri" ve "Antropoloji ve Sömürgecilik" kitapları kadar ufuk açıcı bir kitap. Yazar, diğer kitaplarında ve Dinin Soykütükleri'nde dine, insanlığa, moderniteye ve tarihe evrensel bir çerçevede bakılmasının zorunluluğunu anlatmaya çalışıyor. İçinden geçilen zamanın, dönüşümlerin, dinin geçirdiği evrelerin dünya tarihi bağlamında ele alınarak anlam kazanacağını vurguluyor. Bugün İslam'a karşı oryantal literatürün, hala manipüle etme gücü olduğunun ve İslam dünyasında olup biten karmaşa ve şiddetin din veya inanç olarak İslam'dan kaynaklanmadığının altını çiziyor. İslam dünyasında dini eleştirmeden önce Avrupa'da dinin dönüşümünü göz ardı edemeyeceğimizi söylüyor. Avrupa'nın-Batı'nın bugün kullanmaya devam ettiği küçümseyici, dışlayıcı ve ötekileştirici düşünüş biçimine eleştirel bir bakış sunuyor.