Bir oturuşta, bir solukta okuyabileceğiniz türden bir hikâye, Gönül Bağı (118 sh). Hikâyenin baş kahramanı farklı olsa da (burada ilahiyat mezunu, işsiz, annesiyle İstanbul'da yaşayan biri) bana nedense peyami safa'nın dokuzuncu hariciye koğuşu tadını anımsattı. Dil konusunda yer yer öztürkçe kelimeler kullanmaktaki ısrarını yadırgadım doğrusu. Bu kelimelerin ne anlama geldiğine dair bir de sözlük lâzım âdeta. Akıcı, sürükleyici ve eski bir istanbul mahalle masalı havasında. Gönlünü kaptırdığı kıza, evlilik bağı ile bağlanabilecek mi? Onu da okuyun, siz görün derim.