Ne yalan söyleyim okurken bunaldım, üzüldüm ve düşüncelere daldım. Bu eser doktora tezinin kitaplaşmış hali idi. Yazar oldukça geniş bir kaynak okuması yapmış, titiz bir çalışma sergilemiş ama yine de sünni bakış açısını ve klasik malumatı pek de aşamamış daha doğrusu denememiş zira bu konular hâlâ bir tabu, dokunanı yakan bir önyargı, bu toplumda ve hele ilâhiyat camiasında bu konuları önkabullerden sıyrılarak konuşmak ve tartışmak için uygun ve sağlıklı bir zemin olmadığı kanaatindeyim. Doğrusu ben zaten bildiğim ve üzüldüğüm şeyleri okumaktan başka bir şey kazanmadım. Bizim artık eskide takılıp kakmadan yeni şeyler söyleme, önümüze bakma, zihnimizi maziye dair takıntı ve saplantılardan kurtarıp rahatlatma, akli ve bilimsel verileri dikkate alma, özgürleşmeden başka bir yolumuz ve çaremiz yoktur.