Prof. Sina Akşin, Türkiye’nin yakın tarihini o kadar ana çizgilerle ele almış ki kitapta tipik resmi tarih okuyorsunuz. Tarihle ilgili kalem oynatırken eski döneme (Osmanlı) ait gelişmeler neden bu kadar olumsuz önyargı ile değerlendirilir anlamış değilim. Aynı hata, fazla olumlu önyargı ile kaleme alınmış onlarca eserde de var aynı zamanda. Osmanlı dönemini göçebe bir beylikten öteye gitmeden, hatta 100-150 yıldan fazla yaşamasının, o dönemde Osmanlı’ya saldırabilecek güçte göçebe beyliklerin olmamasına bağlamak prof olmuş bir insan için hazin bence. 2. Dünya savaşı sırasında Avrupa ülkelerine sömürge olan ülkelerden birinin Türkiye olmamasının arkasında, Şapka Devriminin önemini anlatmak için, katkısı olduğunu izah etmek, 33 yıllık 2. Abdülhamit dönemini iki paragrafta “sansürcü baskıcı” diye özetlemek vs gibi satırlar objektiflikten uzak tipik bir resmi tarih satırları bana kalırsa. İyi bir tarih okuyucusu olduğum için Sina Akşin’in düşünce ve tespitlerinin çoğuna karnım tok…