Küçük bir kasabada yaşıyor romanın kahramanı Dorothy. Babası papaz ve cimri. Babasıyla yaşayan Dorothy'nin bir gün hafızası kayboluyor. Dolayısıyla kendisi de.
Tüm o yetiştirilme tarzı, tüm o dikteler, ahlak kuralları, yapılması gerekenler, üzerine düşen görevler, kimliği, statüsü, konumu hiç ama hiç birşeyin önemi olmuyor bu süreçte.
Çünkü kim Dorothy?Toplumun üst kesiminden alınıp, bambaşka bir kesimine konulan karakter.Haliyle en vasat işlerle başlayıp, elinden ne iş gelirse yapmaya, karnını doyurmaya çalışıyor Dorothy, çünkü ölecek, çalışmayana ekmek yok.Tam olana adapte olacakken Dorothy, farkına varıyor.Onun aydınlanmasına sebep olan her şeyi zaman zaman bizler de yaşıyoruz. İnsanları, eğitimi, dini, sosyal sınıf farklılıklarını, ekonomik koşulları, yaşamları, dayatılanları bizler de sorguluyoruz. Fakat değiştirmek için ne yapıyoruz? Bi’şeyler yapmak mümkün mü? Yoksa bu hayat sadece seyretmek için mi?