Eski Ustalar Hakkındaki Yorumlar

söyleyecek söz bulamıyorum. Bernhard okumak, uslûbunu anlamak gerek..

Bernhard bu sefer de öfkesini sanat camiasına yöneltiyor. Okuyalım.

Hayatın çirkinliğinden sanat sayesinde kurtulan ama eski ustalara budalaca hayranlık değil akıllıca saygı duyan, düşünen bir özgür kafa! Tribünlere oynamıyor, bir şeyler ispat etmeye çalışmıyor, okuyucuyu ikna etmeye çalışmıyor, okuyucuyu tavlamaya çalışmıyor, hatta okuyucuyu pek umursamıyor...
Yazarla ilk tanışmamdı. Mutlaka devam ederim. Öneririm!

Henüz okumadım.Tavsiye ile aldığım bir kitaptı..

insan ve toplumruhunu irdeleyen bir kitap

en fazla etkilendiğim kitaplardan olabilir

“Neden Thomas Bernhard Okumamalıyız?” başlıklı bir yazıda şu madde var; ‘Kitap cümlelerini sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı seviyorsanız, Bernhard yazını sizin için bir zaman kaybı olabilir. Çünkü Bernhard’ın en güçlü silahı, öfkeyle yüklü dilidir. Bu dil katıksız bir nefret olarak satırlara dökülür. Yani onun cümlelerini paylaşmanız, yanlış anlaşılmanıza ve takipçi kaybetmenize sebep olabilir.’ Her şeyden bu kadar nefret eden bir yazar daha önce okumamıştım. Bernhard’a karşı ne hissettiğimi bilmiyorum, bir kitabını daha okuyacağım mutlaka, yazarı ve kalemini tanımak adına.

Tavsiye üzerine okudum
Tarzı bana uymadı
Sevemedim

Normalde eser kötü de olsa bir umut sonuna kadar okurum ama bu kitabın son 50 sayfası kaldığında dayanamadım ve okumayı bıraktım.Konudan konuya atlayarak nefretini kusmuş.Okuyana zerre katkısı olmayacak yorumlar.Kitaplıkta boşuna yer kaplayacak bir eser.Bir yıldız bile fazla

Bernhard ilk denememdi. Kesinlikle dili tarzı çok farklı.

Hocam sorgulattırdı !

Nefretinden kudret bulan adam Thomas Bernhard'ı okumadan insan bayağılık hastalığından öyle kolayca kurtulacak gibi durmuyor.
Huysuz manyak çılgın bir adam olan Thomas Bernhard bu kitabında ezber bozmaktan öte ezberleri parçalıyor. Dili alışılmışın dışında olsa da ben yazarın müptelalarındanım tavsiye ederim.

Bernhard’dan vazgeçmeyi göze alamazsınız dedirten, onun baş yapıtlarından yaşnozca biri.

yazını ilmek ilmek örmüş tarzını bilmeyenlere sıkıcı gelebilir

Bu kadar etkileyici ve derinlikli bir kitap. Epey zaman önce okuduğum, beni ilk 50 sayfa güldüren, sonlara doğru da omuzlarımdan tutup sarsan bir kitap olmuştu...

Yazar içinde bulunduğu toplumu sanatsal değerleri ile ele almış; daha çok tespitlerde bulunmuş.

Tekrarların ustası. Kelimelerin yerlerini sıkça değiştirip cümleleri defalarca tekralıyor. Eski ustalar ama usta falan bırakmamış. Değindiği konular sanat, eğitim, Avusturya , sistem bolca şey bulacaksınız.

Bernhard burda daha çok sanatı, sanatçıyı, sanatseveri ve sanatsever olduğunu söyleyeni sorguluyor.

Yaşadığı dönemi iyi analiz ettiği ve yetiştiği toplumu çıplak bir şekilde eleştirebildiği bir eseri

Bazı kavramlar üzerinde yeniden düşünmemi sağladığı ve inanıp da neden öyle olduğuna dair herhangi bir makul cevabımın olmadığı bazı konularda beni tatmin ettiği için okuduğuma çok sevindim. Neler mi bunlar? Öğretmenlik, hayranlık duyma hissi, sanatla uğraşma gereği veya gerekçesi... ''Dedim-dedi''ler okumayı zorlaştırsa da kitap kesinlikle okunmalıdır. Modern ve şabloncu düzenlere başkaldırış olarak ta okunabilir. Ben beğendim.

okuduğum ilk kitabı. Bir insan her şeyi mi eleştirir? her şeyden mi nefret eder? avusturyalı yazarın, avusturya ve avusturyalılar hakkında düşünceleri çok sert. böyle bir kitabın Türk bir yazar tarafından yazılabilse başına neler gelebileceğini düşünmek bile yeterince anlatmaz sanırım kitaptaki fikirleri. Ben çok beğendim, kolay okunmadığını söyleyeyim. allah'tan 150 sayfa ama dolu dolu...

Okurken baya zorlandım açıkcası ama kesinlikle sevdim. Sanat tarihi ile alakanız varsa daha rahat anlarsınız. Herşeyden nefret eden ve eleştiren bir yazar Thomas Bernhard. Eleştirmediği bir konu yok gibi

"Başyapıt" olarak değerlendirilen kitaplara genel olarak bakıldığı zaman, yaşanılan döneme çeşitli yönlerden bakabilen; o dönemin yaşam, eğitim, ekin, sanat düzeyini kimi zaman doğrudan kimi zamansa imgelemler kullanarak aktaran, yani yazıldığı dönemin tanıklığını yapabildiklerini görürüz. Bernhard bu romanında döneminin tanıklığını mükemmel üslubuyla harmanlayıp, okura ziyafet sunmuş. Eleştirinin dozu her zaman olduğu gibi yine doruklarda, gözünü budaktan sakınmadan döneminin devletine-iktidarına vermiş veriştirmiş. Aslında bu eleştiriden payını alan bir çok ressam, yazar, besteci, felsefeci de var. Genel olarak Bernhard'ın en beğendiğim eserlerinden birisi olduğunu söyleyebilirim, yazın severlere önerilir.

ikinci dünya vahşetini görmüş bir avusturyalıyı anlamak ir türk için zor..varolmasının bile ona sorulmadığı için nefret ettirici bir vaka olduğunu söyleyen bernhard bizden çok farklı bir alemin adamı.iyi ki bizde böyle yazarlar çıkmıyor..nefretin zirvesini görmek için bile olsa okumalıyız ama thomas bernhard çıkarmayan bir toplum olduğumuz için şükretmeliyiz..