Kitap, hepsi birbirinden ilginç ve düşündürücü altmış küsur öykünün bulunduğu sekiz bölümden oluşuyor. Önsözünde öykülerin ne tam telif, ne çeviri, ne de gerçek anlamda derleme olmadıkları belirtiliyor. “Bir kısmı tercüme sayılsalar bile, Türkçeleştirilirken –orijinal öykülerin yazarının hoşgörüsüne sığınarak- kuru çeviriyi aşan zenginleştirme çalışmalarının konusu oldular.” diyen yazar, şunu da ekliyor; “Kitaptaki öykülerin çoğunluğunun yazarı ne yazık ki bilinmiyor. Mutlaka bir yazarı vardı, ama sanırım o zaman içinde unutuldular ve anonimleştiler.”
Büyük küçük her kesimden okurun zevkle okuyabileceği (hatta pek çok öykü çocuklara da okunabilir) öykülerden oluşan bu kitabı, kitabî hayatın zevkini tatmış olanlara tavsiye ederim.