Bu kapağın çağrıştırdığı atmosferle yazarın kurduğu hikaye hemen hemen aynı. Hatta karakterler ve hikâye etkileyici bir bütün oluşturmuş.
Karanlık Göl, sakin ilerleyen ama merak uyandıran bir eser. Polisiyelerdeki o hızlı adrenalin olmasa da her sayfayı merakla çevirdim. Büyük bir keyifle ve çok kısa sürede okuyup bitirdim. Tasvirler yerinde, detaylar ve karakterler abartısız. Hatta zaman zaman Stieg Larsson okuyormuş gibi hissettim. Yazar roman boyunca parça parça kesip biriktirdiği kumaş parçalarını yavaş yavaş birleştirip, göz çarpıcı bir kostüme dönüştürmüş. Kitabı okurken içinizde tarifi zor bir duygu bırakıyor, ağzınızda farklı bir tat bırakıyor. Sanki bir müziğin içinde olmak gibi ya da bir sanatçının ilham perisini yakaladığı an hissettiği duyguları tatmak gibi. Kısaca Karanlık Göl, her detayların ustaca kurgulandığı harika bir kitaptı. Bir an önce son sayfaya ulaşmak isteyecek, kitap bitince de üzüleceksiniz.