İnsanlar yine yığınlar halinde yürüyordu. Kalamadıkları topraklardan ağır adımlarla belirsiz bir geleceğe doğru gidiyorlardı. Göğe de yere de baktıkları yoktu. Gözlerinin içi boşalmıştı. Arina en çok o aşina olduğu boş bakışlardan acı duyardı, inanacak bir şeyleri kalmamasından insanlığın. Utançla bulutların arasına gizlendi.
Arina'nın keskin ışık oyunları Toprak Tanrıçası Kibele'yi uykusundan uyandırmaya yetti...
Tanrıların Anası ve Toprak Ana derlerdi ya kendisine, bunca çocuğun acısıyla yüreği burulur, gözüne uykunun damlası bile girmezdi.Derken onları gördü, bağrından belli bir feryat yükseldi. "Çocuklarım" dedi "çocuklarım gidiyor" Kafile onun çığlıklarını duymadı bile...