Ontolojik farkın uçlarında gezinen Heidegger'in bile, kendi terimleriyle ifade etmek gerekirse, In-der-Welt-sein'ını gösteren, filozofu maddeci anlamda dönemine indirgemeksizin onun bağlamsal ögelerini kayrana çıkaran bir başyapıt. Sadece Zein und Seit (Varlığa ilişkin soru ve Dasein'ın ontik-ontolojik müstesnalığı) için değil; Ereignis ve geç dönem Holzwege gibi temalarını bile kapsayan bir düşünce matrisinin izlerini sürüyor. Salt felsefi bir dille konuşmak gerekirse "Heidegger'in Hegel'ci çözümlemesi" derdim.