İlk baskısı 1947’de, ikincisi 2002’de nihâyet üçüncüsü de 2012’de çıkan bu kitap, öz mûsıkîmizin 19. asır başındaki büyük inşirâhını tevârüs ederek başlıbaşına bir üslûp, tavır ve ilim olan enstrümantalizmin şahikalarına tırmanıp teknoloji sayesinde ibka etmekle bizlere ulaştıran unutulmaz sâzende Tanbûrî Cemîl Bey’i plâklarının yanında tanımak için gayet güzel bir vâsıtadır. Gövdesindeki oğul Mes’ud Cemîl’in pek latîf bir dille babasına dâir hatıralarına, Tanbûrî Cemîl için yazılmış yazı ve şiîrlere, yakınlarına ait fotoğraflar, mektûplar eklenmiş. Sonundaki dakîk bibliyografya listesinin de ilâvesiyle harikulâde bir eser vücûda getirilmiş.
Kitâbın cildi karton kapaklı olmakla berâber, dikişli fasiküllerden müteşekkil olup gayet kaliteli ve sağlamdır. Dizgisindeki eski(mez) yazından mülhem transkriptif “şapkalı harf” hassâsiyetinin ötesinde ifrâta girilerek “bakdıkdan”, “recâ etdi” gibi ünsüz benzeşmesi kaidesini nakzeden bir imlâ kullanılması bize tekellüf olarak göründü.