İlk defa lise yıllarımda okumuştum bu güzide eseri, Kültür Bakanlığı kitaplarından; hem aslından, hem de sadeleştirilmişinden okumuştum. Sonra yıllar ilerledikçe arada bir alıp elime tekrar okumalarım olduydu kısım kısım.
Şeyh Galip dede, Divan Şiiri Ustalarından, en sevdiklerimden... Genç bir olgun, bilge bir derviş, usta bir kalem sevdalısı… dile olabildiğince hakim bir edib… bir derya… ummanda bir damla, lakin ucu bucağı olmayan bir damla… sınırsız bir yol.
Yeniden okudum, Hüsn ü Aşk’ı. Bu sefer, Recep Şükrü Güngör kaleminden. Şair ruhlu bir öykü ustasının kaleminden tekrarladım yenice bu eşsiz mesneviyi… Eserin aslı zaten tek kelimeyle müthiş! Lakin elimdeki kitabın ana bölümden evvelki kısmı da okunmaya değer, farklı bir lezzet doğrusu. Samimi bir eda ile güzel bir öykücünün kelamından çıktığı aşikar. Yani ki bu kitap okunulası!