Eserde Skobelev’in, Osmanlı’ya karşı Balkanlar’da çıkan isyanların tetikleyicisi olmadan önce Türkistan’ı kan gölüne çevirdiği de anlatılmakta. Binlerce Türkmen’i çocuk, yaşlı, kadın demeden kılıçtan geçirtir. O dönem katledilenler hâlâ anılmaktadır. Eğitim politikasında Rusya’nın Türkistan hedefi olan ve Kırım Harbi sonrası yapılan reformlar neticesinde kurulan Nikolaevskaya Akademisi’nden mezun olan Skobelev, ilk başlarda orduda başına buyruk hareket etmesiyle dikkat çeker, kendince “küçük işler” olarak değerlendirdiği bazı emirleri yerine getirmek istemez. Başına buyruk olan Skobelev’in böyle davranmasındaki cesareti damarlarında dolaşan asilzade kanından aldığı söylenebilir. Fergana Valiliği de yapan Skobelev, Ahal Teke Türkmenleri ile Hive ve Hokand’da yaşayan çok sayıda Türkmenleri de katletmiştir. Skobelev’in hayatı Türkiye’de ilk defa anlatılırken, çalışmanın Türkistan’ın işgal süreci hakkında farklı ve yeni bilgileri muhteva etmesiyle başucu kitabı olacağına şüphe yoktur.