Eserde Türklerin şehirlere verdiği önem incelenirken, Batı’nın ısrarla, hâlâ, “barbar” ve “eşkıya sürüsü” gibi gördüğü Selçukluların modern şehir yaşantıları anlatılmakta. Söz konusu çalışmada Farabi ve İbn Haldun’a da yer verilmiş. Selçuklu şehirlerinde gayrimüslimlerle müşterek hayat, şehrin güvenliği, çarşı ve pazarların ekonomideki yerleri hakkında yeni ve önemli bilgiler okurla paylaşılmış. Müellif Selçuklu şehirlerinin oluşumu, iskânı, savunma yapıları, idarî yapısı, müesseseleri ve şehir halkının kültürel, dinî ve sosyo-ekonomik yaşantılarını bölümler halinde inceleyerek kaleme almış. Eserin alanında önemli bir boşluğu doldurduğu dikkat çekmekte. Kitabı diğer Selçuklu çalışmalarından ayıran en belirgin özelliği deyim yerindeyse eşsiz oluşu. Daha çok bozkırlarda veya çöllerde hayal edilen Selçuklular bu kitapla, şehirde. Söz konusu çalışmanın Selçuklular tarihiyle ilgili önemli bir boşluğu doldurduğuna inanmaktayız.