Kitabın yazarının eğitimci olmadığını, esas işinin gazetecilik olduğunu belirtmeliyim. Ancak, bu kitap muhteşem. Çünkü, ABD’de çocuk yetiştirme olarak bilinen efsanelerin kulağına üflendiği bir kadının, eşinin işi icabı dünyadaki diğer ülkelere gitmesi, bu efsanelerin gerçekliğini sorgulaması ve daha sonra ise hiç bilmediği ülkelerde çocuk yetiştirme üzerine merak duyup araştırmasıyla bu kitap ortaya çıkmıştır. Benim bizzat İstanbul’da da şahit olduğum, kendi çocukluğunda travma geçirdiği için oluşan aşağılık kompleksiyle çocuklarını “sözde” muhteşem yetiştirmeye çalışan özellikle beyaz yakaların ABD’deki trendlerden nasıl etkilendiğini anlatması açısından da, Türkiye’deki eğitim sisteminin ve kültürün negatiflerine az da olsa ışık tutması açısından da çok değerli bir kitaptır. Çocuk yetiştirmeye “iyi bir çocuk yetiştirmek bir sorumluluktur” olarak yaklaşan bütün ebeveynlere ve eğitimcilere tavsiye ederim.
