Bilimkurgu-fantastik roman türü olarak beklentilerimi oldukça karşılayan bir eser Hyperion. Felsefe, sanat, bilim, sanat, felsefe, siyaset ve inanç sistemlerine dair farklı katmanlarda tasarlanmış, üstün bir hayal gücüyle şekil kazanmış, kendine özgü nesne ve kavramlarla bir dil terminologisi ve literatürü ortaya çıkmış. Mekan ve akmakta olan atmosferi tasvir ederken uzun bir betimleme yapılmış ama sıkıcı değil. Zor bir metin olduğu belli olan eserin çevirmeni de övgüyü hak ediyor. İyi iş çıkarmış. Umarım serinin devamı da aynı ihtimam ve başarıyla neşredilir. Kısacası Hyperion, hafızalardan uzun süre silinmeyecek ana karakterlere ayrı ayrı özgün kişilikler kazandırılmasıyla, dört dörtlük bir bilimkurgu romanı olmuş. Mülksüzler’in yanında bir yer hak ediyor.