Kadınlar Ülkesi Hakkındaki Yorumlar

Feminist ütopya tarzının ilk örneklerinden sayılan Kadınlar ülkesi kadın veya erkek olsun herkesin bakış açısını ve kafa yapısını değiştirmesine katkıda bulunacak güzel bir eser tavsiye ederim okumalısınız .

Cem Yayınevi çevirisi her zaman ki gibi çok özenli yayınevinin kitaplarını tavsiye ederim

Yaşadığı dönemin önde gelen feminist yazarlarından Gilman'ın üç serilik kitabının ikincisi Kadınlar Ülkesi.
Ancak,1979 yılında kitaplaştırılabiliyor. O kadar güzel bir kitap ki tüm kitap dostlarıma şiddetle tavsiye ediyorum. Cemayinevi baskısını tavsiye ederim.Çevirisi Melda Olcaytu tarafından yapılmış çok begeneceksiniz.

Bilime meraklı, sınıf arkadaşı ve dost üç arkadaş Terry, Jeff ve Vandayck dış dünyadan tamamen izole, iki bin yıl geriye doğru bir tarihi olan "Kadınlar Ülkesi" ne giderler.
Gördükleri medeniyet karşısında o kadar şaşırırlar ki, hep bir yerlerden erkek çıkacak diye beklerler. Çünkü onlara göre kadın güçsüz bir varlıktır, erkek olmadan böyle ileri bir medeniyet olamazdı.
En sonunda erkek olmadığına ikna olurlar ve kadınların tüm ülkede barış içinde ve ileri medeniyette yaşamayı nasıl başardıklarına şaşırırlar. Kadınların zekası ve öğrenme istekleri onları büyüler.
Kadınları tanıdıkça öğretmenleri Zava, Moadin ve Somel sayesinde onların dilini öğrenip, onlara dillerini öğreterek Kadınlar Ülkesi'nin tarihi ve coğrafi tüm bilgileri ile, bu ileri medeniyetin gelişmesini, dostluk ve huzur içinde nasıl yaşadıklarını öğrenmeye başlarlar. Tabii onların medeniyeti ile, kendi yaşadıkları Amerika 'daki yaşamı kıyaslarlar ve onlara da anlatırlar. Gönülden tavsiyemdir.

Van, Terry ve Jeff, varlığından tesadüfen haberdar oldukları Kadınlar Ülkesi’ne bir keşif gezisine çıkarlar. Sadece kadınlardan oluşan bir toplumun yapısıyla ilgili yürüttükleri tahminler ve halihazırda kafalarında bulunan eril kalıplar gördükleri manzara karşısında yerle bir olur. Van, Terry ve Jeff, bir yıl kadar kalmak zorunda oldukları Kadınlar Ülkesi'nde acaba ne gibi olaylarla karşılaşacaklardır? Bir ülke düşünün; savaş yok, hastalık yok, düşmanlık yok, kötülük yok, kıskançlık yok ve en önemlisi evrensel bir annelik duygusu ve çocuğa verilen önem var, dostluk var, kardeşlik var... Böyle bir ütopya da yaşamak istemez miydiniz? Ben hiç düşünmeden giderdim. Okuyan herkesin kafasında soru işaretleri bırakacak, bakış açınızı değiştirecek ve yaşadığınız toplumu eleştirmeye başlayacağınız bu eseri okumanızı öneririm. Kitapla ve sağlıkla kalın...

Eser bu zamana kadar okuduğum beni en etkileyen ütopyaydı. Devam kitabı da gelecekmiş gibi bitti sanki ve devamı varsa mutlaka okumalıyım.

Macera dolu, sürükleyici, sorgulayıcı ve akıcı bu kurguya mutlaka şans vermelisiniz.