Çocuklarınızın kitaplığında mutlaka olmalı…
Hayatımızdaki bir gerçekliğin bu kadar güzel anlatılması, verdiği mesajı da hem ebeveyn hem de çocuklar için önemli. Gözü kapalı öneririm. Hayatta her an karşılaşılabilecek bir durumun sevimli bir oğlak üzerinden anlatılması ve anlatının hem çocuklara hem de anne-babalara hitap etmesi kitabın ve öyküsünün anlamını bir kat daha arttırıyor. Yazarın kitabının resimlemelerini de yapan bir sanatçı olması ayrıca güzel.
“Simsiyah kulaklı çok sevimli bir oğlaktı bu.
Ama sürüdeki diğer yavrulardan biraz farklı doğmuştu.
Çoban, bacaklarındaki güçsüzlüğü hemen fark etti.
Onu kucağına aldı. Ön bacakları tutmuyordu,
bu haliyle yürümesi imkânsızdı.”
Bir farkındalık kitabı. Çobanın sürüsündeki engelli olan bir oğlakın yaşama sevincine ortak olması, sürüden kopmasın diye gösterdiği çaba hepimiz için iyi bir örnek. Hele bu örnek, küçük yaşlardan itibaren empati duygusunun çocuklara verilmesi için onlara unutmayacakları bir konunun belleklerinde yer etmesine yardımcı olacaktır. Engelli bireylerinde toplumsal yaşam içinde engelsiz bir hayat sürebilecekleri şekilde koşulların dizayn edilmesi de önemli. Bunun küçük yaşlardan itibaren toplumu oluşturan her bir bireye eğitiminin verilmesine öncülük etmesi bu kitabı farklı kılıyor.
“Bahar geldiğinde iki küçük yavru dünyaya getirdi.
Biri siyah diğeri beyazdı.
Oradan oraya sıçrayıp zıplıyorlardı.
Annelerinden farklı ama aynıydılar.”
Yinelemem gerekirse okul öncesi ve sonrası için çocuklarımızın kitaplığında bulunmasını önereceğim bir kitap.