Yazarın her iki yarım küredeki Amerika kıtasına yaptığı okyanusaşırı seyahatler boyunca edindiği izlenimler ve iç dünyasına olan yansımaları günlük formatında kısa notlar şeklinde kâğıda dökülürken zaman içinde demlenen ve olgunlaşan fikirler olarak birçok eserine hammadde temin edecektir. İntihara meyilli ruh yapısının soğurduğu cıvıltılı yaşama sevincinden yoksun olması, Önsöz'de belirtildiği gibi yazarın benzerlerinden ayrışarak ününün doruğunda bu yolculukların sıklığını ciddi ölçüde azaltıp kabuğuna çekilen münzevi bir yaşama olan özlem ve arzusunun da en belirgin alametidir. Güney Amerika'ya olan seyahati ise S.Zweig'ın Brezilya eseri ile benzerlikler göstermektedir.